Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma davasındaMahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma istemine ilişkindir. T.M.K.'nun 168.maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. Dosya kapsamından, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, davacının 05.01.2012 tarihinde müşterek konutu terk ederek ailesinin yanına İline döndüğü ve 09.01.2012 tarihinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre davacı nufus kayıt sistemindeki adresini 05.03.2012 değiştirerek iline aldırmıştır....

    Boşanma davası içerisinde TMK.nun 169.maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Takibe dayanak ilamda davacı boşanma davası açılması sebebi ile ayrı yaşama hakkına dayanmamış, boşanma davasından önce haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan terk nedeniyle boşanma davası da retle sonuçlanmıştır. O halde; TMK.nun 197.maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş terk sebebiyle boşanma davası açamaz (TMK.md.164/1 Kanun metni, Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2009, ....sayılı kararı). Davanın bu sebeple reddi gerekir. .......

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle terk (TMK.m.164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası bulunmadığının; eylemli olarak ayrı yaşamanın Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki boşanma koşullarıyla birlikte gerçekleşmiş olmadıkça tek başına Türk Medeni Kanununun 166/1-2. madde uyarınca açılmış boşanma davası için boşanma nedeni olamayacağının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2011 (Çrş.)...

          Mahkemece 09/01/2017 tarihinde kurulan hüküm ile "davacı karşı davalı Serhat Atay'ın davaların açılmasından sonra 12/12/2016 tarihinde vefat ettiği, evlilik birliğinin ölüm nedeni ile sona ermekle her iki davanın konusuz kaldığı" gerekçesi ile tarafların boşanma davaları yönünden ayrı ayrı esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ve kararın davacı /karşı davalı Serhat Atay mirasçısı T1 vekili tarafından istinafı sonrasında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kendisinin reddedilen davası, erkeğin kabul edilen terke dayalı boşanma davası ile boşanmanın fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabul edilebilmesi için terk eden eşin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi ve usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olması zorunludur....

            Bu olgu ile yukarıda açıklanan “diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.”şeklindeki yasal düzenleme birlikte ele alındığında davacı kocanın gerçekte iddia ettiği gibi “terk edilen” değil, “terk eden” eş olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay Hukuk genel Kurulunun 04.11.2009 gün ve 2009/2-4 esas, 2009/484 karar sayılı ilamında da açıklandığı gibi terke dayalı boşanma davasında dava açma hakkı, kanunun açık deyimiyle sadece “terk edilen eşe” ait bulunduğundan, diğer eşi ortak konutu terke zorlayan veya ortak konuta dönmesini engelleyen eş “terk eden eş” konumunda olmakla, terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple terk eden eşin, terk hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açması mümkün değildir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2016 NUMARASI : 2016/31 ESAS 2016/412 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında kanun yoluna başvurulmuş olmakla, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1978 tarihinde evlendiklerini, davalının en küçük tartışmada evi terk ettiğini, en son 2014 yılı Mart ayında eşyalarını alarak evden ayrıldığını, barışma girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, beş ay sonra davalının eve dönmesi için Şereflikoçhisar 1.Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat ederek eve dön ihtarı gönderildiğini, davalının iki aylık sürede eve dönmediğini bu nedenle TMK 164.mad.uyarınca terk nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüğünü yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi, terk edilene terk sebebiyle (TMK.md.164) boşanmayı isteme hakkı verirse de, terk olgusu tek başına Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesindeki boşanma sebebini oluşturmaz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2021/2924 Esas - 2021/4292 Karar 02.06.2021 tarihli karar) Bu itibarla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın terk nedeni ile açmış olduğu boşanma davasından önce davalı-davacı kadın tarafından 21.9.2010 tarihinde açılan bağımsız tedbir nafakası davasının, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu belirlenerek kabul edildiği ve bu kararın koca tarafından temyiz edilmemek sureti ile kesinleştiği, böylece davalı-davacı kadının ihtar kararına uymamakta haklı olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz...

                UYAP Entegrasyonu