birikimi üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını, bu hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın tasarruf yetkisinin kısıtlanması yönünden davacının talep ettiği taşınmazın tapu kaydına dair delil bildirmediği, yaklaşık ispatın olmadığı talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı, ilk derece mahkemesinin tedbir taleplerinin araştırılarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalının maliki olduğu taşınır ve taşınmaz mallarla ve banka hesaplarıyla ilgili ihtiyati tedbir konularak tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davaların TMK 197.maddesi gereğince açılmış tedbir nafakası ve TMK 199.maddesi gereğince açılmış tasarruf yetkisinin kısıtlanması davaları olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tahsisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı eşi tarafından evden uzaklaştırıldığını, dönmesinin engellendiğini, davalı tarafından açılan boşanma davasının da haklı görülmeyerek reddedildiğini, davanın reddinden sonra ortak hayatı kurmak istemesine rağmen, davalının buna engel olduğunu, halen kardeşlerinin yanında kaldığını ileri sürerek, mülkiyeti davalı eşine ait olan ve halen davalının oturduğu konutun, aile konutu olarak tahsis edilmesini, bu hususta tapuya şerh verilmesini ve davalının bu konut üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılmasını talep etmiş; mahkemece, dava, "tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına ilişkin" olarak vasıflandırılmış, dava konusu konutun aile konutu olmadığı gerekçesiyle...
İ.İ.K.m.91 hükmünce gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu m.1010 anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin etkileri hakkındaki bu kısa açıklamadan sonra somut olaya dönüldüğünde; Üzerinden haciz şerhi kaldırılması istenen taşınmaz Beykoz tapusunda kayıtlıdır. Dava ise taşınmazın bulunduğu Beykoz ilçesinde değil Kartal Mahkemelerinde açılmıştır. HUMK.m.13/II'de maddesinde "Gayrimenkule müteallik dava sebebi ne olursa olsun gayrimenkulün aynına veya gayrimenkul üzerinde bir hakka … …mütedair olanlardır." hükmü bulunmaktadır....
Olayda davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlandırma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalıya ait tüm taşınmazlar üzerindeki tasarrufun sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Taşınmazların sayı ve nitelikleri dikkate alındığında sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olanın üstünde ve ölçüsüz olduğu görülmektedir. Bu husus dikkate alınarak ölçülülük ilkesine uygun sınırlandırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı davalı eşine ait olduğunu bildirdiği 13 adet taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını istemiş, mahkemece istek kabul edilmiştir....
Mahkemece davalı karşı davacı adına kayıtlı .... taşınmaz ile ....sayılı taşınmazlardaki davalı-karşı davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de; Toplanan delillere göre ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu veya evlilik birliğinden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ispatlanamamıştır. Ne var ki, davalı-davacı erkek temyizinde sadece adına kayıtlı .... taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep etmiştir. Bu husus nazara alınarak davacı-davalı kadının ... nolu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. .../......
Davacı vekili, açıklama dilekçesinde özetle; taleplerinin TMK'nın 199. maddesi uyarınca davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına ilişkin olduğunu beyanla, dava dilekçesinde ayrı ayrı yazılan mal varlığı üzerine, davalının mal kaçırma girişimlerini önleme adına tedbir konulmasını talep etmiştir....
İ....m.91 hükmünce gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu m.1010 anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı 2010/8192 - 9535 hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki, şerhin terkinini dava edebilir. Davanın da şerh nedeniyle hak sahibi olan kişilere karşı yöneltilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması-Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalının başka bir kadınla birlikte yaşadığı, yargılama sırasında bazı taşınmazlarını sattığı anlaşılmaktadır. Bu halde, ailenin ekonomik varlığının elden çıkarılacağı konusunda ciddi risk mevcuttur. Evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçüde malvarlığı değerleri belirlenip, belirlenen bu malvarlığı değerleriyle sınırlı olarak davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına (TMK m. 199) karar verilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanununun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin hükümleri esas alınarak yapılan incelemeye göre: Temyiz eden davacı-davalı vekili Av. ... incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir.Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılabilmesi için, duruşma isteyen tarafın tebligat giderlerini eksiksiz olarak istek sırasında vermesi gerekir. Aksi halde istek nazara alınmaz. Açıklanan biçimde ödenen gideri de yerel mahkeme dosya ile birlikte Yargıtay'a göndermek zorundadır (HUMK m. 438/1....