yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/408 Esas 2017/31 Karar sayılı ilamı ile bir kimseyi fuhuşa aracılık etmek suçundan mahkum edildiği, davalının işlemiş olduğu bu suçun davacı açısından küçük düşürücü olduğu , bu nedenle kendisinden evliliği sürdürmesinin beklenemeyeceği anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile tarafların TMK 163. maddesi uyarınca suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir."gerekçesi ile; "Davanın kabulü ile tarafların T.M.K.’nın 163. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 15.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vasisinin vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 163 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Bilindiği üzere TMK m. 181 hükmünün ne kadar sorunlu şekilde düzenlendiğini “Boşanma Davasının Mirasçılar Tarafından Sürdürülmesi” konulu makalemizde ayrıntılı olarak açıklamıştık. (Ömer Uğur GENÇCAN, “Boşanma Davasının Mirasçılar Tarafından Sürdürülmesi”, Manisa Barosu Dergisi, Yıl:21, 2002/1, Sayı:80. Sayfa:51-62. Kısaltma: ...-Boşanma Sürdürme) Acaba “her boşanma davası” TMK m. 181 f.II hükmüne göre davacının mirasçıları tarafından sürdürülebilir mi? TMK m. 181 hükmünün madde gerekçesinde de açıklandığı üzere “özellikle” zina, hayata kast, pek kötü davranış, haysiyetsiz hayat sürme sebeplerinden biri ile açılan boşanma davasında davacının ölümü halinde zina eden, hayata kast eden, pek kötü davranan, haysiyetsiz hayat süren davalının bu davranışlarına rağmen mirasçı olabilmesini yasa koyucu içine sindirememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde küçük düşürücü suç haysiyetsiz hayat sürme sebebine (TMK m. 163) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (TMK 163) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
İlk derece mahkemesince; davacı kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162), haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı açılan boşanma davalarının reddine, davacı kadının zina (TMK md. 161) hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların reşit olmayan müşterek çocukları olmadığından velayet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddi ve 38.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkek vekili; zina (TMK m. 161), olmadığı takdirde haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, tarafların evlilik birlğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki sebeplerine dayalı talepleri hakkında bir hüküm kurulmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2020/1305 ESAS 2021/552 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkilinin yeğenine karşı cinsel istismar suçunu işlediğini, davalının bu suçtan tutuklu olup suçunu ikrar ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların davalının haysiyetsiz hayat sürmesi nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 1500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2020/1305 ESAS 2021/552 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkilinin yeğenine karşı cinsel istismar suçunu işlediğini, davalının bu suçtan tutuklu olup suçunu ikrar ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların davalının haysiyetsiz hayat sürmesi nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 1500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, zina hukuki nedenine dayalı asıl boşanma davasının hak düşürücü süre nedeniyle, haysiyetsiz hayat sürme hukuki nedenine dayalı boşanma davasının şartları oluşmadığından reddine, birleşen zina hukuki nedenine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının reddine karar verilmesinde herhangi bir hata olmadığı, kadının tam kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminat...
DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, reddedilen her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın boşanma davasının Türk Medeni Kanununun 163. maddesindeki "Haysiyetsiz hayat sürme" nedenine dayalı olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.10.2012(Çrş.)...