Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " davacının ''haysiyetsiz hayat sürme'' sebebi ile açtığı boşanma davasının reddine, davacının ''zina'' ve ''evlilik birliğinin temelinden sarsılması'' sebeplerine dayalı açtığı boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK 161 ve TMK 166/1- 2 md gereğince boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davacı için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, TMK 174/2 md gereğince 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı, kusur, tazminat ve nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir....
SAVUNMA Davalı-karşı davacı koca vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; asıl davanın kabulüne, zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına, haysiyetsiz hayat sürme (TMK md.163) hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının reddine, kadın yararına 35.000,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi tazminat ile 500,00 TL tedbir nafakasına, ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, karşı davanın reddine, mal rejimine ilişkin davanın tefrikine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-karşı davalı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağı talebinin reddine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur....
sürme olarak kabulünün mümkün bulunmamasına, davalı-davacı (koca)’nın Türk Medeni Kanununun, 161, 162 ve 166/1. maddesi yanında 163. maddede yer alan sebebe de dayanan boşanma talebi hakkında, 166/1....
ve gelen kişiler arasında arbede yaşandığını ve olayın adli birimlere intikal ettiğini, olayın 2019/3824 soruşturma numarası ile Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam ettiğini, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek "zina" hukuksal sebebine dayalı boşanma davası, olmadığı takdirde "suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve bunun da kabul edilmemesi halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı-davalı babaya verilmesine, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle suç işleme nedeniyle boşanma ve velâyetin davacı kadına verilemesini talep ettikleri, davalı erkeğin uyuşturucu ticareti suçu nedeniyle yargılanarak mahkumiyet aldığı bu kararın Yargıtay'dan geçerek kesinleştiği, davalının mahkumiyeti nedeniyle davacı kadının babasının evine taşınmak zorunda kaldığı erkeğin ceza evine girmeden önce parasını uyuşturucuya harcadığı ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kendi işlediği suçu kadına attığı, kadının yargılandığı ve beraat ettiği, davalı erkeğin ailesinin davacı kadına ağır hakaretler ettiği ve davalı erkeğin sunduğu fotoğrafları kabul etmediklerini, bunların evlilik öncesine ait olduğunu beyan ve iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Davacı vekilinin davalının haysiyetsiz hayat sürdüğünün ispatlandığı yönündeki istinaf başvurusunun incelenmesinde; dava dosya içeriğine, dosyadaki yazılara göre, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının reddi kararının doğru olduğu, davalı karşı davacının davranışlarının sadakatsizlik niteliğinde kaldığı, davacı karşı davalının haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı tarafın TMK'nın 163. maddesine dayalı boşanma davasının reddi yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. TMK'nın 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 163. maddesinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Yargıtay bozma ilamı ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dairemizin 28.11.2020 tarih, 2019/2123 Esas, 2020/1958 Karar sayılı ilamı Yargıtay 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haysiyetsiz hayat sürme ile boşanma talebinin kabul edilmesi için gerekli yasal koşulların bulunmadığı, kadının haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmanın mümkün olmaması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesini talep ettiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evliliğin devamı süresince sürekli ve düzenli bir işte çalışmayan, çalışmasından elde ettiği gelirini evi, eşi ve çocuğu için harcamayan, eve geç saatlerde gelen, alkol kullanan, aile fotoğraflarının bulunduğu bilgisayar ve hard diskte başka kadınlara ait pornografik içerikli fotoğraf ve videolar bulunduran, çocuğu ile ilgilenmeyen ve ev kiralarını ödemeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek; 08.11.2013 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak (TMK m. 166/1) açtığı boşanma davasını 08.04.2014 günlü dilekçesi ile zina (TMK m.161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine göre boşanma kararı verilmesi talebiyle ıslah etmiştir (HMK m.l76). Davacı erkek ıslah talebiyle,ilgili olarak her hangi bir harç yatırmamıştır. Eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacıya maktu ıslah harcını ikmal etmesi için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) gerekirken, maktu harç eksikliğinin tamamlattırılması yönünde işlem yapılmadan, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2), davalı-karşı davacı kadın ise, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, ” tanık beyanlarının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, tarafların kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı ve fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı” gerekçesiyle her iki tarafın da davalarının reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında deliller Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, 161 ve 163. maddelerde düzenlenen sebepler yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır....