Noterliği'nin 29.06.2012 tarihli ihtarnamesi ile eksik alımdan doğan cezai şart alacağını talep etmiş olduğundan ancak son yıl için sözleşmeden doğan cezai şart isteminde bulunabilecektir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma davasına esas alınan 01.04.2010 tarihli protokol gereğince davalı ... adına kayıtlı bulunan davaya konu taşınmazın müvekkiline devredilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalı ...'...
İcra Dairesinin 2012/8385 sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, (belirsiz alacak davası açtığını belirterek) kendisinden haksız olarak tahsil edilen şimdilik 1.000,00 TL'nin ve %20 oranından az olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının, kızı ile evli iken kendisinden 5.000,00 TL nakit para ile 3 adet 22 ayar 84 gram bilezik aldığını, bileziklerin takip tarihindeki değerinin 5.418,00 TL olduğunu, paranın verildiği 30/05/2008 tarihinden itibaren işlemiş faizin 1.845 TL olduğunu, bu nedenle toplam 12.263,72 TL üzerinden takip başlattığını, davacının boşanma protokolünden sonra borcunu ödeyeceğini tanıklar huzurunda taahhüt ettiğini, davanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Aile Mahkemesinin 2006/705 Esas 2006/855 Karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları ve hüküm fıkrasının dördüncü bendinde tarafların evlilik birliğinde edinilen malları ilişkin tasfiyesi edilmiş mallara katılım istemlerinden ve eşya iadesi istemlerinden ve haklarından feragat ettiklerinden ve boşanmanın fer'î niteliğinde olan nafaka, manevî tazminat istemlerinden feragat ettiklerinden bu yönlerinden huküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği ve bu kararda boşanma dosyasına sunulan anlaşma protokolünden söz edilmediği gibi protokolün onaylandığına dair bir hüküm de bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı erkek, davalı ile 02.08.2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca; davalıya ait İstanbul ili, ... ilçesi, ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkenenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, karşı dava hakkında herhangi bir karar verilmediğini, mahkemenin dayanağın boşanma davasına konu protokol olması nedeniyle aile mahkemesine görevsizlik kararı verildiğini, oysa gerek asıl dava gerekse karşılık davanın alacak davası olduğunu, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: Dava, intifa hakkına dayalı ecrimisil davasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesince, "uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesince ise, "boşanma davasına esas alınan protokol ile davanın dayanağı olan protokolün birbirinden bağımsız olarak tarafların arasında düzenlendiği" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı vekili, taraflar arasında boşanma sürecinde karşılıklı mutabakat sonucu 08/11/2010 tarihinde bir protokol düzenlediklerini, müşterek iki çocuktan F. Y.'un velayetinin babaya, İrem Şevval'in velayetinin anneye bırakılması ve "velayet hakkı kendisine verilen tarafın velayeti altındaki çocuğa bakmak ve kollamakla yükümlü olduğu, buna aykırı davranan tarafın diğer tarafa 50.000.-TL tazminat ödemesinin" kararlaştırıldığını, tarafların boşanmalarından sonra davalının velayeti altındaki müşterek çocuk F....
Dava boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescili davası olup maktu harca tabidir. Bu sebeple temyiz harcının da maktu olarak yatırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınmadan nispi temyiz harcının dosyaya yatırılmadığından bahisle davalı erkeğin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair bölge adliye mahkmesince verilen 29.04.2021 tarihli ek karar hatalıdır. Bu nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Dava boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescili davası olup maktu harca tabidir. Bu sebeple temyiz harcının da maktu olarak yatırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınmadan nispi temyiz harcının dosyaya yatırılmadığından bahisle davalı erkeğin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair bölge adliye mahkmesince verilen 29.04.2021 tarihli ek karar hatalıdır. Bu nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....