Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte davalı erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarının az olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun 'un 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, hükmün boşanma davasının reddi gerektiği yönünde davalı koca tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Öncelikle değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluştuğu yönündeki görüşüne katılmıyorum. Nitekim yerel mahkeme hakimi de aynı görüşte olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı vermiştir. Ortada bir anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı verilebilmesi için her hususta anlaşma sağlanmalıdır.(Y2HD, 3.10.2005, 10592-133369, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2) Değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, " tarafların evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir süredir ayrı yaşadıkları ve evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davaları kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
tanıkların beyanlarında bizzat bilgi ve görgüye dayalı anlatımda bulunmadıkları, duyumlar üzerine anlatımda bulundukları, böylece davacı-birleşen davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair ileri sürmüş vakıaların gerçekleştiğini ispatlayamadığı, yukarıda bahsedilen ve sabit görülen vakıaların evlilik birliğini temelinden sarsacak vakıalar olduğu, bahsedilen vakıalar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı-birleşen davacı kadının ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan bir vakıaya sebep olmadığı anlaşıldığından kusursuz olarak kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği gerekçesi ile davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle açmış olduğu boşanma davasının ve fer'î taleplerinin reddine, davalı-birleşen davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların...
Davacı kadın tarafından dava dilekçesinde delile dayanılmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme duruşmasına daveti içerir tensip tutanağında verilen süre sonuç doğurmaz.( HGK 20.04.2016 tarih 2014/2- 695 Esas ve 2016/522 Karar sayılı kararı) Davacı kadın HMK'nın 119/1- e ve f ile 194. maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuracak vakıaları ispata yarayan delil sunmadığından ve mevcut durum itibariyle davalı/karşı davacı kocanın kusurlu bir davranışı sebebiyle evlilik birliğinin ortak hayatın sürdürülmesini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı sonuç ve kanaatine varılamadığından asıl davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı (TMK. md. 166/1-2)" gerekçesi ile boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerden, davalı kadının, eşine "geri zekalı, salak, aptal, adi, hayvan" gibi sözlerle hakaret ettiği ve uygun olmayan kıyafetlerle sokağa çıktığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının gerçekleşen bu eylemleri, "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmayı" gerektiren kusurlu davranışlardır. Davacı kocanın, dava dilekçesinde bu vakıaları ... sürmemiş olması, ... olan bu eylemleri ortadan kaldırmaz. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bir boşanma davası olduğuna göre, davalı kadının gerçekleşen kusurlu davranışlarıda, evlilik birliğini temelinden sarstığından, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....
Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/ 366 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, ortak çocuk için 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine ve kadın yararına 7.500,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, birleşen Bingöl 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/ 446 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, ortak çocuk için 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine ve kadın yararına 7.500,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri, eşlerden beklenmeceyek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir, yukarıdaki genel açıklama ışığında somut olaya baktığımızda toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından davalının çalışmak için uzun süreler şehir dışında bulunduğu, bu hususlar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında evlilik birliği sürecinde anlaşmazlıkların olduğu, tarafların ruhen ve fikren anlaşamadıkları ; böylece tarafların evliliklerinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının anlaşıldığı; tarafların bu aşamadan sonra bir araya gelerek aile birliğini devam ettirmelerine imkan bulunmadığı, tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması hususunda davalı tarafın kusurlu bulunduğu kanaatine ulaşılmakla; davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, alınan SİR raporu dikkate alınarak tarafların müşterek çocuğu...
Derdestliğe esas tutulan boşanma davası; davalı tarafından 20.8.2007 tarihinde açılmış olup, dava dilekçesinde; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle daha önce açılmış bulunan davanın reddine karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebi (TMK. 166/son) yanında, davalı kadının davacı hakkında müteaddit defalar tehdit ve Cumhuriyet savcılığına haksız şikayetlerde bulunmuş olmasından dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md.166/1) de dayanılmıştır....