Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri ... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesindeki iddialarını tekrarla boşanma davasının reddi gerektiğini, evliliğin devamından yana olduğunu belirterek kadının birleşen boşanma davasının kabulü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının birleşen boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

    az olduğu, boşanma davasında kişisel ilişki kurulmakla kişisel ilişkiye dair asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve dava açmakta haklı olan erkek lehine vekâlet ücreti takdiri gerektiği gerekçesiyle; kadının erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı ile kadının kesinleşen boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması, kişisel ilişkiye ilişkin asıl davada verilen kabul hükmü ve çocukların tedbir nafakasının bitiş tarihine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusurun yukarıda gösterilen şekilde düzeltilmesine, davalı - davacı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilerek; erkeğin asıl davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tedbir nafakası davasında ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin boşanma davasındaki yargılama giderlerinin erkeğe yükletilerek erkeğin davası için...

      Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda boşanma, tedbir-yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat ve ortak çocuk lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler bozma ilamına göre onanmış olmakla kesinleşmiş olduğundan bu konularda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Hükmün, davacı-karşı davalı erkek tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.02.2020 tarih, 2020/699 Esas, 2020/1649 Karar sayılı ilamı ile iştirak nafakası yönünden hüküm bozulmuştur....

        imkansız hale geldiğini ve kesinleşen ret kararından sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin retle sonuçlanan dayanak boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olduğunu, ortak hayatı yeniden kurmadığını, birlikte yaşamaktan kaçındığını ve boşanma sebebi yarattığını belirterek erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumu gereği düşük olduğu gerekçesi ile kusura ilişkin gerekçenin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ...'...

          KARŞI OY YAZISI Mahkemece, “daha önce açılan boşanma davasının reddedildiği, kararın kesinleştiği, bu tarihten başlayarak üç yıl geçtiği bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı” (TMK. m. 166/4) gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı tarafından daha önce “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanılarak boşanma davası açıldığı, davalı tarafından da davacıya karşı aynı hukuki sebeple boşanma davası açıldığı; her iki davanın birleştirilerek görüldüğü ve İzmir 11. Aile Mahkemesince, 05.03.2008 tarihinde; her iki boşanma davasının da reddine karar verildiği, kocanın boşanma davasının reddine ilişkin kararın derecettan geçerek, kadının boşanma davasının da temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmektedir. Davacı, iş bu davada, kendisi tarafından açılıp reddedilen boşanma davasına dayanmıştır....

            Bu halde ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada keşinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru olmadığı gibi bozma ilamına uyulduğu halde boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

              , davacı karşı davalı erkeğe aşağılayıcı sözler söylediği ve hakaret ettiği, bu nedenle erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tedbir nafakası davası hakkında bozma olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu kararın da davalı karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün Dairemizce erkeğin boşanma davasında yine gerekçesizlikten bozulmasına karar verilmiş, kabule göre de boşanma davasının kabulüne karar verildiği halde boşanmanın feri niteliğindeki velayet ve tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin doğru olmadığı belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak davalı karşı davacı kadının birleşen tedbir nafakası davası hakkından karar verilmesine yer olmadığına, davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı karşı...

                Aile Mahkemesinin 2015/31 Esas sayılı dosyasında TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, davalı kadın tarafından Hatay Aile Mahkemesinin 2009/1482 Esas, 2010/687 Karar sayılı dosyasında açılan eşya iadesi davasının boşanma dava dosyası üzerinde birleştirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 2009/1244 Esas, 2011/1094 Karar sayılı ilamla tam kusurlu olan davacı erkeğin boşanma davasının reddine... karar verildiği, boşanma davasının reddine yönelik kararın 02/01/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki bu davanın 16/01/2018 tarihinde açıldığı, iş bu dosyada dava dilekçesi ile bir bütünlük arz eden bir kısım tanık ifadelerine göre, reddedilen boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tarafların ortak hayatı devam ettirmek kastıyla en az üç yıl bir araya gelmediği ve ortak hayatın yeniden tesis edilemediği açıkça anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kesinleşen yönlerden hüküm kurulmuş olması, ortak çocuk ... için talep edilen iştirak nafakası hususunda karar verilmemiş olması, ortak çocuk ...’nin velayetinin anneye bırakılması ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında mahkemece her iki davanın da kabulüne ortak çocukların velayetinin anneye bırakılarak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu