Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin gerçekleşmesi ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması (TMK m. 170/3) gerekir. Oysa toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 161, 162, 163, 164, 165 ve 166. maddesinde yer alan, boşanma sebeplerinden birinin varlığını kabule elverişli ve yeterli değildir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince boşanma ve ferilerine hükmedilmiş; ortak çocukların velayetleri anneye verilerek baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2018/156 Esas sırasına kayıtlı boşanma davacı açtıklarını beyan etmiştir. 2....

        C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararının kesinleşmiş olması sebebiyle tarafların boşanma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına; erkeğin; kadının ailesini istemediği, kadın doğum yaptığında ve sonrasında belli bir süre kadının yanına gitmediği, kadını ve ortak çocuğu ailesinin yanına gönderip arayıp sormadığı, bu esnada evdeki eşyaları başka bir yere taşıyarak evi boşalttığı ve bu şekilde kadının eve dönmesine engel olduğu, ilgisiz olduğu; kadının ise erkeğin ailesini istemediği, yatak odasını ayırdığı belirtilerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının nafaka talebi ile tazminat taleplerinin reddine, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir...

          DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeği beğenmediğini söyleyerek ortak konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadına, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı kadın tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....

            bendi uyarınca bu hususta yeniden hüküm kurulmasına, davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının iştirak nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulüne, tarafların ortak çocukları 2005 doğumlu ......

              nun velâyetinin davalı annesine verildiğini, ortak çocuk ile arasında yatılı olmamak şartı ile kişisel ilişki tesisi edildiğini, boşanma kararının üzerinden bir yıl geçtiğini, boşanma davasının karar tarihinde dört buçuk yaşında olan çocuğunun şu anda beş buçuk yaşında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarını kendi karşılayabilecek yaşa geldiğini, ortak çocuk ile baba arasında güçlü duygusal bir bağ olduğunu, ortak çocuğun da kendisi ile yatılı olarak kalmak istediğini, boşanma karar tarihinde pandeminin yoğun olmasından dolayı çocuğunun sağlığını düşündüğü için, karar ilamında yazılı olan kişisel ilişki günlerini ... gösterdiğini, günün koşullarına göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini, davalı kadının ortak çocukla yasal görüşme günlerinde bile engel çıkarttığını ileri sürerek her ayın 1. ve 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı (kadın)'ın birlik görevlerini yerine getirmediği, müşterek çocuğa kötü davrandığı ve kocası için "öküz" dediği, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Kadının gerçekleşen bu eylemleri karşısında koca da boşanma davası açmakta haklıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri ile nafaka miktarı yönünden, davalı-davacı tarafından ise velayet, kişisel ilişki, lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı ve diğer taraf lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (...)in, davacı-davalı (...)ye şiddet uyguladığı yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı kadın da boşanma davası açmakta haklıdır....

                    Karar tarihinden sonra davacı kadın ortak çocuk sütten kesilinceye kadar kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını talep etmiş, mahkemece talep kabul olunarak 04.07.2014 tarihli ek karar ile kişisel ilişkiyi davacının talebi gibi düzenlenmiş, daha sonra davalı erkek ortak çocuğun sütten kesildiğini, bu nedenle kişisel ilişkinin nihai karardaki gibi olacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, eski hale dönmesi için talepte bulunmuş, mahkemece bu talepte 30.06.2015 tarihli ek kararda belirtildiği gibi kabul edilmiş, bunun üzerine davacı kadın tarafından işbu ek karar temyize getirilmiştir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, resen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınması ve yeniden bir hüküm kurulması mümkün değildir. Hakim, verdiği ( tefhim ettiği ) hüküm ile bağlıdır, sonradan hükmün yanlış olduğu kanısına varsa bile, artık hükmü değiştiremez....

                      UYAP Entegrasyonu