"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (...) tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı yararına boşanma davası süresinde geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre tayin edilen tedbir nafakasının, birleştirilen nafaka davasında Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesi çerçevesinde takdir edilen nafaka ile tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere tayin ve takdir edildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; 2009 yılında boşanma davasıyla birlikte davacı için 200 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 200Tl iştirak nafakasına hükmedildiğini, işsiz olduğunu, nafakaları ödeyemediğini, nafaka borçlarını ödeyememesi nedeniyle hapis cezası aldığını, bu nedenlerle iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/405 Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle, nafaka dosyasının boşanma dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. ... 2.Aile Mahkemesinin 22.12.2011 tarih ve 2011/405E.-1331 K. sayılı kararı ile o dosya davacısının kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, davalı tarafça ... Aile Mahkemesinin 2001/450 Esas sayılı dosyasında birleştirme kararı verildiği beyan edilmiş ise de, dosyanın mahkemeye intikal etmediği, devam eden boşanma dosyasında davalı yararına ayrıca tedbir nafakası talep edilmediği anlaşılmakla, davalı lehine tedbir nafakası konusunda karar oluşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yerel mahkemece; yukarıdaki aşamalardan sonra; boşanma dosyasında hüküm kurulması nedeniyle birleştirilmesine karar verilen temyize konu nafaka dosyası tefrik edilerek 2012/41 Esasına kaydı yapılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda da; davacı ...'...
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”Aynı Yasanın 176/3.maddesine göre de; “İrat biçiminde ödenmesi sözleşme veya hakimin hükmüyle kararlaştırılan yoksulluk nafakası; Alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde; kendiliğinden kalkar.Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".Yoksulluk nafakasının boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile istenmesini engelleyen bir kanun hükmü yoktur. Ancak, her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Boşanma davasında mevcut olan davacıya nafaka bağlanması şartlarının; boşanma davasından sonra açılan nafaka davası tarihinde de mevcudiyetini koruması gerekmektedir.Somut olayda; davacının, boşanmadan hemen sonra, tanıklarının nişanlısı olarak beyan ettikleri kişiyle, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşadığı; dosya içerisindeki fotoğraflardan ve ceza davası dosyasından anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm boşanma davası, kusur, tazminat ve nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2012 (Çrş.)...
Nafaka, anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlense bile, sonraki zamanlarda nafaka borçlusunun sosyal ve ekonomik durumunda elinde olmayan nedenlerle ve iradesi dışında öncekine nispeten önemli ölçüde değişiklik olması ve bu değişiklik neticesinde nafaka borçlusu yönünden mevcut nafaka ve nafaka ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinin çekilemez bir hal alması durumunda nafaka, şartlara göre uyarlanabilir, miktarında indirim yapılabilir. Dolayısıyla, sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge, sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle tarafların biri aleyhine katlanamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar artık o akitle bağlı tutulmazlar. Taraflar, TMK'nın 2. maddesinden yararlanarak değişen koşullar karşısında sözleşmenin yeniden düzenlenmesini isteyebilirler. Nafakada yapılacak indirim miktarı, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir....
Somut olayda; davacı kadın vekili 12.03.2015 tarihli celsede; davayı boşanma ve nafaka yönünden açmış iseler de, boşanma talebinden vazgeçtiklerini, davaya yalnızca nafaka yönünden devamını istediklerini beyan etmişlerdir. O halde boşanma davası sözlü ıslah ile Türk Medeni Kanununun 197. maddesinden kaynaklanan nafaka davasına dönüştüğü halde boşanma davası varmış gibi boşanma davasının feragat nedeni ile reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın tarafından münhasıran Türk Medeni Kanununun 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası davası ikame edilmiş olup taraflar boşanmadığı halde hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası şeklinde devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir. 4-Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m.326/1) yargılama giderlerine re'sen hükmedilir (HMK m.332/1). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m.323)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası ile nafaka davasının aynı tarihte açılmasına, nafaka davasında davalı-davacı (kadın) için 300 TL, çocuk için 200 TL, boşanma davasında ise davalı-davacı (kadın) ve müşterek çocuk yararına 200'er TL tedbir nafakasına hükmedildiğinin, boşanma davasında kadına verilen tedbir nafakasının tekerrüre esas teşkil etmeyeceğinin açıkça belirtildiğinin ve çocuk için tedbir nafakası ve boşanma davasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür etmemek üzere hüküm kurulduğunun tabii bulunmasına, evlilik tarihinin hükmün gerekçesinde yanlış...
davadan feragat da mümkün olamayacağından karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin karar düzeltme taleplerinin incelenmesine gelince; a)Davacı-davalı kadının açtığı nafaka davası konusunda mahkemece olumlu-olumsuz bir karar verilmediği ve bu dava yasal süresinde taraflarca temyiz edilmediğinden davalı-davacı erkeğin nafaka davasına yönelik karar düzeltme talebinin reddi gerekmiştir. b)Davalı-davacı vekili Av. ... 03.05.2018 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davasına ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin, 21.11.2017 tarihli ilamında davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davasına yönelik onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davasına ilişkin olarak bozulmasına, karar vermek gerekmiştir....
Aynı kanunun 330/1. maddesine göre; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Bu olgu ve yukarıda açıklanan diğer hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde; boşanma sırasında müşterek çocuk için toptan ödeme yapılmış olması davalı babayı iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde boşanma sırasında yapılan toptan ödeme dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Somut olayda; davalının yapmış olduğu toptan ödeme ve ödemenin yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında geçen süre gözetildiğinde, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka fazladır....