WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/423 KARAR NO : 2021/424 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2020 NUMARASI : 2018/215 ESAS, 2020/78 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 1991 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evlilikten dört çocuklarının olduğunu davalının davacıya ve çocuklara şiddet uyguladığını, davalının internet üzerinden başka kadınlarla konuşup görüştüğünü kendisinin...

Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren intifadan men koşulu gerçekleşir, aynı zamanda çekişmeli bağımsız bölüm aile konutu olmaktan çıkar. Somut olayda; Tapu kaydına göre, dava konusu İstanbul, Gaziosmanpaşa İlçesi, Küçükköy Mahallesi, 100709 parsel sayılı, 138,30 m² yüzölçümlü, arsa nitelikli taşınmazda, zemin kat, 2 numaralı daire nitelikli bağımsız bölümün 13.01.2010 tarih ve 478 yevmiyeli satış işleminden tam hisse ile davacı T1 adına kayıtlı olduğu, tapu kaydında, davalı Vahide Gül lehine 06.06.2013 tarih ve 10922 yevmiye ile "aile konutu" şerhi bulunduğu görülmektedir. Tarafların Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi’nin 2013/302 Esas, 2016/250 Karar sayılı kararı ile 22.03.2016 tarihinde boşanmalarına dair verilen kararın boşanma hükmü yönünden 27.03.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yine taraflar arasında, Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesinin 2015/951 E. sayılı dosyası ile mal paylaşımı-katkı payı alacağı davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır....

Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Taraflar 04.09.1989 tarihinde evlenmiştir. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği yabancı mahkemede boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202. M). Dava ve cevap dilekçesine göre bu davanın davalısı T3 tarafından davacısı T1 aleyhine Almanya Federal Cumhuriyetinde boşanma davası açılmıştır. Ancak yabancı mahkemede açılan boşanmaya ilişkin veya boşanma kararının tanıma veya tenfizine ilişkin dosya arasında herhangi bir belge bulunmamaktadır....

Davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin eldeki dava açılmış olup, bu davanın görülebilirlik koşulu TMK 225. maddesinde belirtilen ölüm, boşanma, evliliğin iptali veya başka bir mal rejimine geçilmesi nedeniyle son bulması gerekir. Taraflar arasındaki Patnos Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde görülen boşanma davası derdest bulunduğu ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik eldeki davanın boşanma davası neticelenmeden açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalının nüfus kayıtlarına göre 03/11/1985 tarihinde evlendikleri anlaşılmakta olup, 01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerlidir (TKM mad.170)....

DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına; müvekkil yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, hükmedilecek tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takdiren 25.000,00 TL maddi tazminatın, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan müvekkiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takdiren 25.000,00 TL manevi tazminatın, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine, müvekkile ait ve davalı tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının tespiti ile tespit edilecek ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmadığı...

Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı, ikinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları...

    Davalı vekilinin cevap ve tedbire itiraz dilekçesi özeti; tarafların öncelikle boşanma davasının beklenilmesini, her iki davanın delillerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, davacının maddi gerçeğe aykırı taleplerle davalı adına kayıtlı bulunan tarımsal amaçlı kullanılan, üstelik mirastan gelen hak ve hisseler üzerine tedbir konulmasının hatalı olduğunu, davacının kendi üzerindeki malları göstermediğini, sadece davalı üzerinde ortak edinilmiş mal varlığı gibi göstererek mahkemeyi yanılttığını, ihtiyati tedbir kararının mal paylaşımı davası sonunda elde edilecek hak ve alacağı temine yönelik olduğundan hak ve alacak ile orantılı olması gerektiğini, davacının talebi ve mahkeme kararının hakkaniyete, ölçülük ilkesine açıkça aykırı olduğunu, mahkemenin aldığı teminat miktarının da yetersiz olduğunu, öncelikle tedbirin kaldırılmasına, veya tedbir kararının hakkaniyete uygun ve ölçülük ilkesi uyarınca verilmesi ve isabetli teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Eşler, anlaşmalı boşanmada mal rejiminin tasfiyesine karar verdikleri takdirde bu durum doğmamış bir hakkın kullanımı anlamına gelmeyecektir. Zira boşanma ile sona eren evlilikler yönünden mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik koşulu olarak boşanmanın gerçekleşmesi aranmakta ise de eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih kabulle sonuçlanan boşanma davasının dava tarihi olup (TMK m. 225/2), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı dava tarihi itibariyle doğmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, mal rejiminden kaynaklı hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, diğer bir ifadeyle mal rejiminin tasfiyesine karar verilebilmesi için eşlerin boşanmalarına ilişkin kararın kesinleşmesi gerektiğidir. Anlaşmalı boşanmada ise eşler boşanma davası açmakla doğmuş hakları olan mal rejiminin tasfiyesine yönelik tasarrufta bulunabilirler. Uygulamada eşler boşanma davası ile eş zamanlı mal rejimin tasfiyesi davası açmaktadırlar....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2012/62 Esas sayılı boşanma dava dosyasında tarafların boşanmalarına karar verildiği, dosyada davalı-davacı kadın tarafından hükmün temyiz üzerine ... .... Hukuk Dairesi'nin 06.05.2015 gün 2014/22545 Esas ve 2015/9423 Karar sayılı ilam ile kadının açtığı boşanma davasının da kabulü gerektiğinden hükmün bozulduğu, boşanma davasının devam ettiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Her dava, mümkün olan en kısa zamanda, en az giderle görülüp sonuçlandırılmalıdır. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Mahkemece, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; davalıların kardeşleri olduğunu, miras bırakanları olan anneleri ...' in ölüm tarihinin 10.06.1992 olduğunu, mirasçılar arasında taşınmazların paylaşımı için tapuya gittiğinde murisin sahip olduğu bir kısım taşınmazları oğulları olan davalılara temlik ettiğini öğrendiğini, diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bu işlemlerin yapıldığını, bu nedenlerle muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil olmazsa tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın yasal süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazların da mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla temlik edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu 1300, 4132 ve 4134 sayılı parseller hakkında açılan tenkis davasının kabulüne, diğer taşınmazlar hakkında açılan tenkis davasının ve tapu iptali, tescil davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu