Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiş olup, evlililiğin en az 1 yıl sürmüş olması, tarafların boşanma ve boşanmanın ferileri olan velayet, nafaka (TMK 169- 175) ve maddi ve manevi tazminat (TMK. 174/1- 2) hususunda anlaşması ve bu anlaşmanın hakim tarafından kabul edilmesi zorunlu unsurlarını barındırır. Taraflar anlaşmalı boşanma mutabakatında boşanmanın feri unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım gayrimenkulün yahut sicile kayıtlı olan menkullerin tescili, menkullerin teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolüne yazabilir....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır.Türk Medeni Kanun'nun 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi tarafların anlaşmalı boşanma hükmüne karşı gerçekleşen anlaşmaya rağmen istinaf yasa yoluna müracaat etmesi ,davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup ,bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/247 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili 27/08/2020 tarihli dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ev hanımı olduğunu, herhangi bir gelirinin olmadığını, müvekkili için dava tarihinden itibaren başlatılmak üzere 1.500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 25/12/2020 tarihli talep dilekçesi ile özetle; Davalının boşanma davası içerisinde tazminat ve ziynet alacağına yönelik taleplerinin sonuçsuz bırakma niyetiyle adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallarını devretme girişiminde bulunduğunu, 34 XX 811 plakalı araca ve başkaca araçları var ise ve banka kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/1488 Esas, 2014/1607 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasında protokol kapsamında boşandıklarını, davacıya ait olmak üzere davalı adına kayıtlı Antalya ili Alanya ilçesi Demirtaş Mahallesi 373 Ada 4 parselde bulunan taşInmaz ile Antalya ili Alanya ilçesi Sugözü Mahallesi 544 ada 6 parselde bulunan B Blok 2. Kat 6 nolu taşınmazların davalı tarafından davacıya devrinin yapılmadığını, dava konusu malların mal paylaşımı, yahut edilinmiş malların tasfiyesi niteliğinde olmayıp boşanmaya konu protokol kapsamındaki mallar niteliğinde olduğundan davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve teciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Alanya 1....
bir çantayı alarak evden ayrıldığını, ziynet eşyalarının bir kısmı ile derdest mal paylaşımı davasına konu olan, davalı adına kooperatif hissesi alımına harcandığını, daha sonra bu kooperatif hissesinin davalı tarafından devredildiğini, ancak aldığı parayı davacıya iade etmediğini,davalının takıları kendisininmiş gibi rahatlıkla harcadığını ileri sürmüştür, Davalı; ziynetler ile kooperatif hissesi alımı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının hiçbir sebep yokken ağabeyi ile eve gelerek, tüm özel eşyalarını ve ziynet eşyalarını alarak evden ayrıldığını, ev eşyalarının kendisi tarafından evlenmeden önce alındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2016/102 ESAS - 2019/293 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma -ZİYNET ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...diğer tarafın küfür ve hakaretleri-fiziksel şiddeti-ilgisizliği gibi sebeplerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,tarafların boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine-müvekkili ve çocuk için aylık 500'er TL.tedbir,iştirak ve yoksulluk nafakalarına-25.000 TL.maddi ve 25.000 TL.manevi tazminata-diğer eş adına kayıtlı iki adet araç yönünden mal rejimi kapsamında tasfiyeye-nitelikleri belirtilen ziynet eşyaları yönünden fazlaya ilişkin hakları...
TMK'nın 225/2 maddesi gereğince mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih olan 26/11/2013 tarihi itibariyle sona ermiştir....
"; "Tesis paylaşımı yükümlülüğü" başlıklı 9. maddesinde, "(1) Tesislerini kamuya veya üçüncü şahıslara ait bir arazinin üzerine veya altına yerleştirebilen veya bu tür arazileri kullanabilen veya kamulaştırma müessesesinden yararlanabilen işletmeciler tesis paylaşımı yükümlüsüdür. (2) Tesis paylaşımı talebine ilişkin olarak; teknik imkânsızlığın mevcut olduğu ya da kapasite yetersizliğinin bulunduğu ve kapasite artırım imkânının olmadığı hususlarından birinin tesis paylaşımı yükümlüsü tarafından objektif kriterlerle kanıtlanması halinde Kurum, söz konusu talebe özgü olmak kaydıyla tesis paylaşımı yükümlülüğünü kısmen veya tamamen kaldırabilir." kuralları yer almıştır....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan nedenle mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
talepleri olmadığı gibi Mal Paylaşımı talebi de olmayacağını küçük çocuklardan kızı Melek Çabuk'un velayetinin kendi üzerine, diğer çocukların velayetinin davalı baba üzerinde bırakılmasına bu sebeple her iki tarafın anlaştığını, boşanmaya karar verdiklerini beyanla anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....