Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 15.06.1987 tarihinde evlendikleri, 29.06.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 03.11.2004 tarihinde satış suretiyle davalı eş adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 30.09.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

    Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki hususunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214. maddesinde; “…Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki Mahkemeler yetkilidir: 1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri Mahkemesi, 2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan Mahkeme, 3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri Mahkemesi…” şeklinde belirtilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına ve incelenen tutanaklara göre yanlar arasında ...4....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucu; Yapılan incelemede anlaşmalı boşanma protokolünün İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesinin yapılan duruşmasında hazır olan taraflarca boşanmanın kişisel ve mali sonuçlarına ilişkin görüş birliğine vardıkları neticesi ile onaylanması konusunda imzalı beyanlarının bulunduğunun tespit olunduğu, davaya konu taşınmaz üzerinde anlaşmalı boşanma ilamında tapu bilgileri ayrıntısı ile yazıldığını, anlaşmalı boşanma ilamında taraflar iradelerini imzaları ile açıkladıkları, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde yanılma veya aldatma sebebiyle yada korkutulma iddiasıyla sözleşmenin yapıldığına dair herhangi bir davada açılmadığı gibi anlaşmalı boşanma davasının yargılamasının yenilenmesi talepli bir davada bulunmadığı, anlaşmalı boşanma davası kesinleşmiş bulunduğu bildirilerek davacının mal rejimi davasının reddine karar verilmiştir....

      Karaköse adına kayıtlı dava konusu 93 ada 366 parseldeki 19 nolu meskenin evlilik birliği içinde edinildiğini ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, davalı vekili cevabında boşanma dava dosyasına sunulan protokolün 3. maddesi gereğince davanın reddini savunmuştur. Sayın çoğunluk ile muhalefet görüşü arasındaki ayrılık, protokolde sözü edilen “mal” tabirinden, mal rejiminin tasfiyesine konu edilebilecek malvarlıklarının anlaşılıp anlaşılamayacağıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabının birinci kısmının dördüncü bölümünün başlığı “Eşler Arasındaki Mal Rejimi” dir. Bu bölümün ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci ayırımları; sırasıyla “Edinilmiş Mallara Katılma”, “Mal ayrılığı”, "Paylaşmalı Mal Ayrılığı” ve “Mal Ortaklığı” başlıklarını taşımaktadır. Söz konusu bölüm ve ayırımların altında yer alan bir çok kanun maddelerinde de “mal” ya da “malvarlığı” tabiri kullanılmıştır....

        TMK'nın 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına yasal bir engel yoktur. Kural olarak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; taraflar 02/05/2016 tarihinde evlenmiş, 24/09/2018 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 04/12/2018 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son)....

        Yerel mahkeme kararına karşı davalı erkek vekili tarafından, karşı davada boşanma, tazminat ve çocukla şahsi ilişki kurulması taleplerinin değerlendirilmediği, boşanma gerçekleşmediğine göre mal rejimi davasının konusuz kaldığını, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmesinin usul-yasaya aykırı olduğu ve karşı davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre; mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....

        Somut olaya gelince; eşler, 16.11.1997 tarihinde evlenmiş, 13.02.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 82 ada 1 parselde kayıtlı mesken 3.kişi adına kayıtlı iken davalı eş 29.06.2009 tarihinde, ... plakalı araç ise 21.01.2011 tarihinde davalı eş tarafından satın alınmıştır. Şu durumda mallar eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihlerde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2017/431 ESAS, 2019/859 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği süreci boyunca tamamen kusurlu davranışlar sergilediğini, sürekli müvekkiline hakaret ettiğini, onur kırıcı sözler sarfettiğini, müvekkiline duygusal şiddet uyguladığını, müvekkilini suçladığını, süphelenir şekilde güvensiz davrandığını, geçirdiği kalp krizinde bile müvekkilini suçladığını, müvekkilinin dış gebelik nedeniyle çocuk aldırmak zorunda kaldığı dönemde davalının müvekkili ile hiç ilgilenmeyip agresif tavırlar...

          Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 156 ada 45 parselde 1/6 arsa paylı 5 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 24.4.2003 tarihinde satış suretiyle ½’şer paylarla taraflar üzerine tescil edilmiştir. TMK.nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir....

            Aile Mahkemesi'nin 2014/1347 E. sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı ve davanın halen devam ettiği,TMK 214/2 maddesi gereğince mal rejiminin tasfiyesi davalarında, boşanmaya, evliliğinin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemenin yetkili olduğunun bildirilmesi karşısında, davanın yetkili .... Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. .... Aile Mahkemesi tarafından ise her ne kadar .... Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında derdest bir boşanma davası olması nedeniyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş ise de, TMK'nın 214. maddesi mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetkili mahkeme olarak boşanmaya karar verilmesi durumunda boşanmaya karar veren mahkemenin yetkili olacağını belirtmektedir....

              UYAP Entegrasyonu