TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca; kabul ile sonuçlanması koşuluyla boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle eşler arasındaki mal rejimi sona erer. Başka anlatımla; açılan boşanma davasının kabul ile sonuçlanması mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın görülebilirlik koşuludur. Somut olayda, taraflar arasında görülen Ankara 8. Aile Mahkemesinin 2007/414 Esas 2008/217 Karar sayılı boşanma davası 25.02.2008 tarihli boşanma kararı ile sonuçlanmış, süresi içinde temyiz edilmeyerek 16.5.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Her ne kadar; temyize konu eldeki davanın karar tarihi itibariyle anılan boşanma kararı henüz kesinleşmediği anlaşılmakta ise de; kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejimi tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesi davasının reddine dair ... 7....
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekiller tarafından yürütülen katılma alacağı davası henüz boşanma davası sonuçlanmadan açılmış, boşanma davası da feragat ile sonuçlanmıştır....
Taraflar 29.8.1984 tarihinde evlenmiş, 21.7.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 20.1.2009 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Öncelikle davalı tarafından taraflar arasındaki mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erdiği iddia edilmekte ise de dosya arasına getirtilen dosyalar incelendiğinde, davacısı Mehtap olan 14.10.2003 tarihinde açılan boşanma davasında Kadıköy 1....
Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasında açılan boşanma, 20.000.00.TL maddi ve 30.000.00.TL manevi tazminat, 1.000.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.580.00.TL bedelli ziynet eşyası ve 15.000.00.TL değerli mal rejiminin tasfiyesi davasında davalıyı temsil ettiğini, tazminat, yıllık nafaka yönünden kurtardığı miktarların %15'i ve mal rejiminin tasfiye talebi yönünden tespit edilecek dava değerinin %15'i oranında vekalet ücretinin ödenmesi hususunda şifahi olarak davalı ile anlaştığını, davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı aleyhine 4.000.00.TL maddi tazminat aylık 200.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 150.00.TL iştirak nafakası, 730.00.TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, mal rejimi talebinin ayrılmasına karar verildiğini, davalıyı toplam 66.650.00.TL bedel ödemekten kurtardığını, ayrılan mal rejimi davası devam ederken davalının 23.06.2011 tarihinde...
Somut olaya gelince; eşler, ilk olarak 23.07.1993 tarihinde evlenmiş, 10.10.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlar; daha sonra 04.06.2012 tarihinde ikinci kez evlenmişler ve 08.05.2013 tarihinde açılan boşanma davası ile boşanmışlardır. Eşler boşanıp tekrar evlenmiş iseler; mal rejimi her bir boşanma davasının dava tarihinden geçerli olarak sona erer ve her bir evlilik dönemindeki mal rejimi ayrı ayrı tasfiyeye tabidir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Tasfiyeye konu 3351 ada 4 parsel 2 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu ilk evlilik döneminde 13.03.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....
Taraflar 21.10.1986 tarihinde evlenmiş, 13.09.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 01.07.2013 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 441 ada 61 parselde bulunan 212 nolu bağımsız bölüm davalı eş tarafından 15.05.2006 tarihinde satış yolu ile iktisap edilerek adına tescil edilmiş, daha sonra 11.07.2012 tarihinde üçüncü bir kişiye, ondan da 21.11.2012 tarihinde başka bir üçüncü kişiye satılarak devredilmiştir. Tarafların........
TMK'nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar aralarında başka bir mal rejimi seçildiğini ileri sürmediklerine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Temyiz incelemesine konu dava, boşanma dava dilekçesiyle birlikte ve talep tutarından harcı yatırılmak suretiyle açılmış, ... Aile Mahkemesi'nin 2008/939 Esas sayılı dosyasında 10.11.2010 tarihli yargılama oturumunda mal rejiminin tasfiyesine ilişkin isteğin tefrikine karar verilmiş, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra tefrik işlemleri gerçekleştirilerek yeni dosya numarasını almıştır....
Taraflar 22.01.2007 tarihinde evlenmişler, 16.06.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 13.09.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 28.03.2003 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davalının savunması ve dava konusu banka hesabının açıldığı 04.05.2007 tarihine göre istek, TMK 202 ve devamı maddeleri gereğince katılma alacağına ilişkindir. Dava konusu banka hesabı 04.05.2007 tarihinde davalı adına açılmış olup boşanma dava tarihinde kar payı geliri ile birlikte hesapta toplam 8.006,54 TL bulunmaktadır....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, 13.02.2015 havale tarihli dilekçe ile Aile Mahkemesi sıfatı ile eldeki davayı açtığı, Mahkemenin 2014/423 Esas sayılı dava dosyası ile taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği ve TMK'nin 214/2. maddesinde yazılı olduğu üzere taraflar arasındaki boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkeme mal rejiminin tasfiyesine yönelik davada da yetkilidir. Somut olayda, taraflar arasında, Mahkemenin 2014/423 Esas sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca, boşanma davası kesinleştikten sonra işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir....