Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere,özellikle, üniversiteden alınan rapor içeriğine, anlaşmalı boşanma dosyasında 0- 6 yaş arasında kurulan kişisel ilişkinin küçüğün 19 günlük olması dikkate alınarak düzenlenmiş olup gelinen aşamada çocuğun yaşının büyümesine, yeterli kişisel ilişkinin çocuk ve baba için bir hak olması, çocuğun inceleme tarihindeki yaşı itibariyle anne sütünü bırakmış olabileceği gibi bu yaş itibariyle anne sütü almasının da zorunlu bulunmamasına, çocukta bulunan konuşma geriliğinin baba ile daha uzun süreli kişisel ilişki kurması ile artacağına ilişkin uzmanlarca bir görüş bildirilmeyip aksine baba ile daha uzun süreli görüşmenin çocuğun menfaatine olacağının ifade edilmesine, davalı tarafından aynen devamı istenen boşanma ilamındaki kişisel ilişki süresinin her hafta iki gün olup mahkemece yeni belirlenen kişisel ilişkinin de yatılı olmaması ve ayda 3 gün belirlenmiş olmasının davalı annenin velayet görevini kullanmasına engel mahiyette...

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tanığı dinlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile baba ile ortak çocuk arasında boşanma ilâmı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kişisel ilişki, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı arasında, kişisel ilişki " aynı şehir", "ayrı şehir" ayırımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Davacı ile çocuğun ...'da, davalının ise ...'da oturdukları anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından boşanma davasının gerekçesi, kişisel ilişki ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı (koca) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)’nın tüm, davacı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır....

        Davalı (koca) karar düzeltme talep ederek boşanma kararının hatalı olduğu ve müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı gerekçesi ile onama kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece müşterek çocuk ile velayeti kendisine verilmeyen taraf arasında kişisel ilişki düzenlemesi zorunludur. Ne var ki bu yön ilk incelemede gözden kaçtığından davalı (koca)'nın kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 28.05.2014 gün ve 2014/1239 esas, 2014/11734 karar sayılı onama ilanımın kişisel ilişki yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2022 NUMARASI : 2021/32 ESAS, 2022/555 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2014 yılında evlendiklerini, bir müşterek çocuklarının bulunduğunu , Sivas 2....

          DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı koca tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek her iki dava yönünden de boşanma kararı verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; boşanmaya neden olan olaylarda her iki tarafın kusurlu davranışları bulunsa da, davalı-davacı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, bağımsız ev temin etmediği, davacı-davalı kadının da evlilik birliği devam ederken başka erkeklerle birlikte olup, çocuk sahibi olduğu, bu suretle davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

            Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır....

              Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi - Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 10.08.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, karar tarihinde müşterek çocuk dünyaya gelmediği için boşanma kararında velayet düzenlemesi yapılmamış, müşterek çocuk Tarık boşanma kararı kesinleştikten sonra 27.01.2011 tarihinde doğmuştur. Davacı baba, öncelikle velayetin tarafına verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, yargılama sırasında ise velayetin nezi veya değiştirilmesi talebinden feragat etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu