Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile mahkemesinin 2018/741 esas sayılı dosyası ile boşandıkları, boşanma kararının 09/01/2019 tarihinde kesinleştiği, söz konusu boşanma davası sırasında müşterek çocuğun henüz 10 aylık olduğu, boşanma kararı ile müşterek çocuk ile baba arasında her hafta Pazar günü saat 14.00 ile 16.00 saatleri arasında ve her yılın Ramazan Bayramının 1....

Davaya konu çocuk Taha Toprak 12.12.2009 doğumlu olup, anne ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba Rusya'da yaşamaktadır. Davacılar ve davalı anne ile torun Muğla'da yaşamaktadır. Babanın yurt dışında çalışıyor ve yaşıyor olması TMK'nun 325/1. maddesindeki olağanüstü hal kavramı içine girmez. Boşanma kararı ile baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki yeterli olup, babanın yurt dışından gelememe sebebine ilişkin bir olağanüstü hal, davacılar tarafından kanıtlanmamıştır....

    Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babaanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Çocuk ... 2.2.2012 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı (anne)ye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan babaya, çocuğunu her haftasonu Cumartesi saat 09.00'dan takip eden Pazar günü 17.00'ye kadar, dini bayramlarda bayram süresince ve yarıyıl tatillerinde kişisel ilişki hakkı tanınmış, karar 5.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK. md. 325/1)....

      Kişisel ilişki düzenlenirken analık babalık duygularının tatmini yanında çocuğun fiziki, bedeni ve ahlaki gelişimi ile eğitim durumunun da gözetilmesi ile çocuğun üstün yararı uyarınca düzenleme yapılması esastır. Boşanma kararında kurulan kişisel ilişki yeterli iken, iki haftada bir çarşamba günleri saat: 18:00 ile 20:00 saatleri arasında, çocukların eğitim ve uyku düzenini etkileyecek şekilde çocuklar ile kişisel ilişki kurulması, çoçukların üstün yararına uygun değildir. Hal böyle olunca boşanma kararında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

        Aile mahkemesinin 23.01.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davalı anneye verilmiş, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Müşterek çocuk ... 06.08.2011 doğumlu olup, taraflar da farklı illerde ikamet etmektedirler. Davacı baba ile müşterek çocuk arasında boşanma davasında tesis edilen kişisel ilişki yeterli olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten de uzaktır. Çocukla davacı baba arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte, müşterek çocuğun hafta sonları yatılı kalacağı,bayram ve tatillerde de davacının müşterek çocukla kişisel ilişkisini sağlayacak nitelikte kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

          Bu nedenlerle kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 800,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Yoksulluk nafakası yönünden; Davalı karşı davacının sigortalı olarak çalıştığı, boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine, Ziynet eşyaları yönünden; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015 / 17417 Karar sayılı kararında “Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır denilmektedir. Türk Medeni Kanunu 220/1 maddesinde "Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya kişisel maldır" denilmektedir. Ziynet eşyalarının da kişisel mal olduğu açıktır. Bu halde davalı tarafından alınarak harcandığı dinlenen tanık beyanları ile tespit edilen ziynet eşyalarının davacıya iadesi, aynen iadesi mümkün olmaz ise maddi karşılığının davacıya iadesi gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel (ziynet) eşyasının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel (ziynet) eşyanın iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel (ziynet) eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve yargılama aşamasında teslim edilen takılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir....

            ÇALINTI EŞYANIN EKONOMİK DEĞERİELEKTRİK HIRSIZLIĞI 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 142 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 491 ] "İçtihat Metni" Elektrik hırsızlığı suçundan sanık Aziz'in yapılan yargılaması sonucunda; mahkumiyetine dair (Viranşehir Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 15.02.2006 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 12.02.2007 tarihli tebliğnamesiyle Dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü....

              maddesine göre mal rejiminin sona ermesi ve tasfiyesi halinde her eşin diğer eşte bulunan mallarının geri alınacağının hükme bağlandığını, boşanma dava tarihi itibariyle mal rejiminin sonra erdiğini, davanın boşanma kararı kesinleşmeden açıldığını, uyuşmazlığın Medeni Kanunun 2. kitabında düzenlendiğinden aile mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK'nın m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, evlilik birliği içinde satın alınarak davacı eş adına kaydedilen dava konusu aracın bedelinin tamamının davacının kişisel malından karşılandığı, davalının hiçbir katkısının olmadığı iddiasına dayalı aracın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Dava, boşanma davasının açılmasından sonra ancak boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu