GEREKÇE : Dava, TMK madde 162 gereğince hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davaranış sebebiyle boşanma mümkün olmadığı takdirde TMK madde 166/1 gereğince boşanma ve fer’ilerine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 200,00 tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve maddi tazminat talebinin reddine, kadın için 14.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Erkeğe verilen kusurlar: Küfür, hakaret ve onur kırıcı beyanlarda bulunduğunu, Aşırı derecede kıskançlık gösterdiğini, Kadına verilen kusurlar: Kusur verilmedi. Yerel mahkemece erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verildi....
da bulunan arsanın silah zoruyla devrettirildiğini, fiziksel şiddet uygulayıp hakaret ederek evden kovduğunu, anne yanında olan küçük kız çocuğunu kaçırdığını ve kadın evden kovulduğu için ziynet ve çeyiz eşyalarının erkekte kaldığını iddia ederek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan 10 adet 22 ayar bilezik, 1 adet ... burması ve sayısı bilinmeyen altın ve nakit para ve çeyiz eşyası karşılığı olan şimdilik 1.000,00 TL eşya bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı-davalı kadın vekili 17.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 29.670,00 TL ziynet alacağı bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,...
CEVAP Davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından beri davacı- karşı davalı erkeğin müvekkiline şiddet uyguladığını, evin geçimi ile ilgilenmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, cinsel hayatlarının olmadığını, evde sürekli porno izlediğini, eve başka kadın getirmeyi teklif ettiğini, çocuklara ilgi ve şefkat göstermediğini iddia ederek tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, müvekkili yararına aylık 800,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına 800,00 TL tedbir-iştirak nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/729 ESAS 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların evlilik birliğinin sarsılması, davalının davacı müvekkiline pek kötü onur kırıcı davranışlarda bulunması sebebi ile boşanmalarına, 1000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TMK’nın162 maddesine göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir." TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan karşı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının başkaca kusurunun ve erkeğin ispatlanan bir kusurunun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı, erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme, çok kötü ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, erkek yararına kabul edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile kadın yararına kabul edilen tedbir nafakası miktarının ve dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velayet düzenlemesi ve vekalet ücretleri noktasında toplanmaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek; 08.11.2013 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak (TMK m. 166/1) açtığı boşanma davasını 08.04.2014 günlü dilekçesi ile zina (TMK m.161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine göre boşanma kararı verilmesi talebiyle ıslah etmiştir (HMK m.l76). Davacı erkek ıslah talebiyle,ilgili olarak her hangi bir harç yatırmamıştır. Eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacıya maktu ıslah harcını ikmal etmesi için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) gerekirken, maktu harç eksikliğinin tamamlattırılması yönünde işlem yapılmadan, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı karşı davacı erkek vekili 10.01.2023 tarihli dilekçe ile; kadının yıllardır psikolojik rahatsızlığı nedeni ile ilaç kullandığını, Bakırköy'de tedavi olduğunu, bu nedenle çocuğa karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kadının durumu ve dengesiz davranışlarının gün geçtikçe kötüye gittiğini, 26.11.2022'de Harem'den boğaza atlayarak intihar etmeye kalkıştığını, Haydarpaşa Numune Hastanesinde tedavi altına alındığını, çocuğun güvende olmadığını belirterek velayetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, TMK 161.madde gereğince zina olmadığı takdirde TMK 162.madde gereğince pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle terditli açılan boşanma davasıdır. Karşı dava ise, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır....
DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 01/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı eşin hakaret ve darp eylemine ilişkin davranışları sonrasında tarafların ortak bir yaşam sürdürmelerinin mümkün olmadığını beyanla, tarafların evlilik birliğini devam ettirmesi mümkün olmadığından öncelikle özel ve mutlak boşanma nedeni olan pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK. 162) nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkilin maruz kaldığı, psikolojik ve manevi yıkım nedeni ile 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....