O halde davalı kadının delil listesinde, bildirdiği ve dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği, dinlenilmesini istediği ve istinafa konu ettiği tanığı Saliha Tufan ' ın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243- 245. maddelerinde gösterilen usulde çağrılıp dinlenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle davalının istinaf talebinin esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının tümü ile kaldırılmasına, usule uygun yargılama yapılıp yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kabüle göre de, davacı erkek hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeni ile (TMK md. 162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (166/1) sebebine dayalı olarak tek başvuru harcıyla boşanma davası açmıştır....
Her ne kadar 30/03/2021 tarihli celsede duruşmaya arızi çıkan hakimce davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş ise de, davacının daha önce verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde tanık ve delil bildirmediği dikkate alınarak söz konusu ara karardan rücu edilerek davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Bu haliyle davacı tarafça, davalının davacıya yönelik hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı her hangi bir davranışı ile yine davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurlu bir davranışı ispat edilememiştir. Bu itibarla, davacının TMK'nun 162. Maddesi kapsamında hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi ile TMK'nun 166. Maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hayata kast, kötü muamele veya onur kırıcı davranış hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı talebin kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep ettiği halde, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın kabulünün hangi hukuki sebebe dayandırıldığı belirtilmeksizin, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle, gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm kısmı ve tefhim edilen kısa karar arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 21/01/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkesince verilen kararın davalı aleyhine hatalı ve hukuka aykırı olduğunu ,boşanma davasının konusunu oluşturan evliliğin bitmesine sebebiyet veren tarafın davacı olduğunu ,kusur tespitinin hatalı yapıldığını ,bu nedenlerle kararın ortadan kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına; davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne , davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava,zina olmadığı takdirde hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadının hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.174)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen dosya davacısı erkek tarafından açılan boşanma davası, hem Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan "hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış " hem de aynı Kanunun 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanmaktadır. Mahkemece deliller Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, 162. maddeden açılan dava yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Toplanan delillerin TMK 162. madde çerçevesinde de değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu dava hakkında bir karar verilmemesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE: Dava; hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanma davasına ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Boşanma ve kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İncelenen aile nüfus kayıtlarına göre tarafların; 22/09/1985 tarihinde evlenmiş oldukları, bu evliliklerinden müşterek reşit çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır....
Kusursuz olan eşin açtığı boşanma davacı onur kırıcı davranışın mevcudiyeti ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile TMK madde 162 ve TMK madde 166/1 uyarınca kabul edilmiştir." gerekçesiyle her iki boşanma sebebinin de kabul edildiği anlaşılmaktadır. 1- Türk Medeni Kanununun 162. maddesine göre "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir (TMK mad.162/1). Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK mad.162/2). Affeden tarafın dava hakkı yoktur (TMK mad.162/3)."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.02.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....