Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, velayet, tazminatların ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı kadın, dava dilekçesinde münhasıran hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1648 KARAR NO : 2021/2181 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELBİSTAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2019/277 ESAS - 2020/404 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davalı-karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kendi davasında zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebi ile (TMK. md. 161) olmadığı takdirde pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) bu da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır....

      Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının reddedilen hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasına, kusur tespitine, kişisel ilişki düzenlemesine, iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğine, kadının reddedilen tazminat taleplerine ve erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; zina ve hayata kast sebebine dayalı taleplerin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) , zina (TMK 161), hayata kast ve onur kırıcı davranış sebeplerine ( TMK 162) dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece taraflarının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) sebebine dayalı olarak boşanmalarına, zina (TMK 161), hayata kast ve onur kırıcı davranış sebeplerine ( TMK 162) dayalı açılan davaların ise reddine karar vermiştir....

      Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. (1)Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. (2) Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. (3) Affeden tarafın dava hakkı yoktur (TMK md.162). Pek kötü veya onur kırıcı davranış özel ve mutlak bir boşanma sebebidir. Pek kötü davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, bu davranışın “zulüm veya işkence boyutunda” eşe ızdırap veren ve onun sağlığını bozacak ağırlıkta olması gerekir ( Ömer Uğur Gençcan-Boşanma Hukuku Kitabı. Syf 194- 195)....

      Şeylere yatırmayı, kadınlarla zaman geçirmeyi, kendisine lüks tüketim malzemeleri almayı tercih ettiğini, müvekkiline cinsel şiddet uyguladığını, müvekkilinin kadınlığını aşağıladığını, hiç bir koşulda beğenmediğini ifade ettiğini, başka kadınlarla kıyasladığını, hitmetçi konumuna sokulduğunu, davalının sosyal şiddet uyguladığını, müvekkili ile birlikte son senelerde hiçbir aile gezmesi, akraba ziyareti, tatil vb.. şeyler yapmadığını, çalışmasına engel olarak ekonomik özgürlüğünü elinden aldığını, davalının evliliğin bitmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını beyan etmiş ve pek kötü ve hayata kast niteliğinde davranışlar, zina, onur kırıcı davranış, mahkemenin aksi kanaatte bulunması halinde de tarafların genel boşanma sebeplerine binaen boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000 TL maddi, 500.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma ve ferileri olmadığı takdirde 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 162. maddesine göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur."...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesinde yer alan "Pek kötü muamele" ve "Onur kırıcı davranış" sebebine dayanarak boşanma davası açmış, dava reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesindeki boşanma sebebi oluşmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....

        Hal böyleyken mahkemece, usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de olmaksızın, davacı- karşı davalı kadının davasının aslında Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde yazılı özel boşanma sebebi olan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeninden kaynaklandığı nitelendirmesi yapılarak, bu sebeple davanın kabulü yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Zira hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26). Açıklanan nedenlerle, davacı- karşı davalı kadının talebi dikkate alınarak kadının davasının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu