GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkek ve ailesinin sürekli tehdit ettiğini, erkeğin çocuğu tehdit ettiğini, erkek ve ailesinin sürekli alkol kullandıklarını, erkek ve ailesinin sürekli hakaret ettiğini, erkeğin haysiyetsiz yaşam sürdüğünü, küçük düşürücü suçlar işlediğini, uyuşturucu ticareti yaptığını, eş ve ailesi tarafından odaya kilitlendiğini, çocuk 6 aylık iken kadına vuracağım derken çocuğa vurduğunu, sadakat yükümlülüğüne uygun davranmadığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, kadına iftiralar attığını, etrafta karaladığını, aşırı kıskançlık gösterdiğini, çocuğuyla ilgilenmediğini, ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, çocuğun kız olduğunu, ileri sürerek çocuğun doğumunu istemediğini, çocuğun aldırılmasını istediğini, tüm bu nedenlerle kadının hayatına kast etmesi pek fena muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunması, küçük düşürücü...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, nafaka ve tazminatlar yönünden, yerel mahkeme kararının boşanma hükmü dışında kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....
e de şiddet uyguladığını, kadına hakaret ettiğini, defalarca tehdit ettiğini iddia ederek davanın kabulüne, tarafların öncelikle onur kırıcı davranış ve pek kötü muamele nedeniyle boşanmalarına olmadığı takdirde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL manevî ve 20.000,00 TL maddî tazminata, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Körfez Aile Mahkemesi olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, sunmuş olduğu tanıklarla bu durumu ispat edeceğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından hayata kast ve pek fena muamele sebebine dayalı olarak da boşanma kararı verilmemesi, velayet, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesine gerek duyulan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesine ait 2012/504 esas, 2013/287 karar sayılı dava dosyası eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.06.2015 (Çrş)...
olmaz" şeklinde tehdit ettiğinden pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle boşanma, aylık 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddî 20.000 TL manevî tazminat ile çeyiz eşyaları ve düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000 TL'nin ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/881 KARAR NO : 2023/716 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/82 ESAS, 2022/242 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında 2. kez evlendiklerini, müşterek iki çocukları bulunduğunu, davalının eşini ve çocuklarına kötü muamelede bulunduğunu, psikolojik takıntıları ile evliliği çekilmez hale getirdiğini, eşine ve çocuklarına hakaret ve fiziksel şiddet uyguladığını, TMK 162. maddesine dayanarak müvekkilin maruz kaldığı pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı eşin davalı taraftan şiddet gördüğünün anlaşıldığını, bu durumun evlilikte geçimsizliği doğuracağının, eşin sopayla kovalanması, misafir önünde aşağılanması, yüzünde darp izleri olduğu halde akrabalarının karşısına çıkmaya mecbur bırakılması durumlarının da pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak nitelendirileceğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ve 162 nci fıkrası uyarınca pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Sayılı ceza dosyası ile anlaşıldığını, kadının sopa, oklava ile dövülmesi ve fiziksel şiddettin sürekliliği, yine erkeğin kadına karşı hakaret içerir sözleri ile eylemlerin pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış boyutunda olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 162 nci maddesi kapsamında pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, davacı vekili tarafından 20.09.2021 tarihli dilekçe ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi talep edilmiş ise de, talebin dilekçeler aşamasında sunulmadığı, iddia ve savunmaların genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekili tarafından 20.09.2021 tarihli dilekçe ile; davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş ise de davalı kocanın çalışmadığı, ......
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının diğer sebepler yanında, erkeğin davasının kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurmuş olmasına, erkeğin boşanma talebinin terditli olması ve zina nedeniyle boşanma hukuki sebebinin koşullarının bulunması nedeniyle, erkeğin davasının sadece zina sebebiyle kabulü gerektiği halde, "Onur kırıcı davranış" ve "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması" yönünden de boşanma kararı verilmesi yerinde olmamakla birlikte; kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle, sonucu itibarıyla doğru olan karara karşı yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...
Aile Mahkemesi'nin 30/03/2022 Tarih, 2021/200 Esas 2022/136 Karar sayılı dava dosyasında verilen karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalı tarafın evliliğinin başından beri müvekkiline ölçüsüz bir şekilde her daim ağır şiddet uyguladığını, evliliklerinin ilk yıllarında müvekkili hamileyken davalının uyguladığı şiddet neticesinde çocuğunu düşürdüğünü, davalının müşterek çocuklara da fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....