Sayılı dosyası ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı, silahla tehdit, hakaret,cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik, kötü muamele" suçlarından dava açıldığını, davacının kadın sığınma evinden ayrılarak kendisine bir iş bulduğunu, yeni bir ev kiralayarak kızlarını yurttan alarak yanına yerleştirdiğini, kızlarının lise öğrenimlerine devam ettiklerini, boş zamanlarında anneleri ile birlikte takı işi yaptıklarını belirterek "Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme " "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış " ve "Evlilik birliğinin sarsılması nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin annelerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalıya ceza evinde bizzat 24.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, cevap süresinin son günü 07.09.2017 mesai bitimi olduğu halde yasal süre içinde davaya cevap dilekçesi verilmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/941 KARAR NO : 2023/970 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GERMENCİK ASLİYE HUKUK(AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2021/642 ESAS - 2022/552 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine HMK 353 ncü maddesine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma- velayet- nafaka- tazminat" talep etmiştir. 14.09.2022 tarihli duruşmada davacı "...davadan feragat etmek istediğini,davalı ile aralarında anlaştıklarını,yeniden bir araya geldiklerini"imzalı olarak beyan etmiş,davacı vekili...
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, bilirkişi raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Somut davada davacı pek kötü davranış sebebi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma sebebine dayandığına göre gerçekleşen eylemin öncelikle özel boşanma sebepleri açısından değerlendirilmesi, bunun ispatlanması durumunda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın karar verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillerden, erkeğin kusurlu olmasına sebebiyet veren davranışları pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak kabule yeterli değildir....
Davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın (TMK m.166/1) kabulüne karar verilerek boşanma hükmü kurulmuş, Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddelerine dayalı olarak açılan boşanma davaları ise reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, davalı-karşı davacı kadın bu dava açısından haklılığını ispat etmiştir....
dayalı bilgi vermediğini, buna ilişkin ceza yargılaması veya maddi başkaca delil de ibraz edilmediğini, davanın TMK'nın 162.maddesi kapsamında hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunulduğu belirtilerek açıldığını, TMK'nın 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir dava bulunmadığını, münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesinin mümkün olmaması nedeniyle, TMK 162.maddesi kapsamında sübut bulmayan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Dairenin 15.03.2016 tarihli ve 2015/13099 Esas, 2016/4956 Karar sayılı kararında; kadının asıl davada zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma talep ettiği, Mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verildiği, Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmadığı, koşulların gerekçede tartışılmadığı, Yargıtay denetimine elverişli gerekçeli bir karar bulunmadığı, onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmadığı, Mahkemece gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek 04.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) ve hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası açmış, davacı-karşı davalı erkek tarafından 31.05.2016 tarihinde dava tamamen ıslah edilerek zina (TMK m. 161) olmazsa evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların zina (TMK m...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacı karşı davalı T1 onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı özel boşanma sebepli boşanma davasına göre onur kırıcı davranış için kanıtlanması gereken ağır derecede hakaret olması ve tek bir onur kırıcı davranışın dahi boşanmaya sebep olabilecek şekilde pek kötü davranış olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde açıkça pek kötü onur kırıcı davranış kanıtlanmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacı karşı davalı T1 onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı özel boşanma sebepli boşanma davasına göre onur kırıcı davranış için kanıtlanması gereken ağır derecede hakaret olması ve tek bir onur kırıcı davranışın dahi boşanmaya sebep olabilecek şekilde pek kötü davranış olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde açıkça pek kötü onur kırıcı davranış kanıtlanmamıştır....
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebini reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....