Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin eşine birkaç defa fiziksel şiddet uyguladığı ve fiziksel şiddet nedeniyle kadının kulak arkasında yırtılma oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı-davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca davanın kabulü gerekmektedir. Ne var ki, temyize getirilmeyerek, tarafların kabul edilen TMK 166/1-2 maddesi gereği açılan boşanma davalarındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden, kadının TMK 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının konusuz hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadının bu boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1)....
Kanunu’nun 166/1. maddesi gereğince kabulü ile tarafların TMK 166/l.maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının zina, erkeğin pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayanan boşanma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ergin olduğundan velayeti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğa bağlanan nafakanın ergin olması nedeniyle kaldırılmasına, taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen karar taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı kadının kusur tespiti ile lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesine yönelen istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, kadının zinaya dayalı boşanma talebi ile erkeğin pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma taleplerinin ayrı ayrı reddine,...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesi ile; davacıdan kaynaklı olaylar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, boşanmaya ilişkin kararın yerinde olduğunu, davacı kadın lehine tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca hükmedilen miktarların fahiş olduğunu, tazminat kararının kaldırılmasını, aksi kanaat olması halinde makul bir miktara indirilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma kararını istinaf etmediklerini, kararın boşanma yönüyle kesinleştirilmesini, ziynet alacağı yönünden sundukları deliller ile iddialarını ispatladıklarını, ret kararının yerinde olmadığını, nafaka ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava,TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması ile hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan TMK 162. maddesi gereğince boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir....
Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK mad. 218-241) özgü ve sadece artık değere katılma alacağı (TMK m. 236) için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) için, TMK’nin 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın TMK'nın 162. ve 166/1. maddeleri uyarınca boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek ise karşı davasında, TMK'nın 166/1. maddesine dayanarak boşanmalarını talep etmiştir. Mahkemece her iki davanın TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca kabulüyle, boşanmalarına karar verilmiş, gerekçeli kararın gerekçe kısmında ise kadının TMK 162. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine dair hüküm tartışılmış ancak kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında kadının "pek kötü veya onur kırıcı davranışa" dayalı davası yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir (HMK m.26, 297/2)....
Maddesine dayalı hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle Kabulü yönünden yapılan istinaf başvurusu bakımından; Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalı-karşı davacı erkeğin kadın aleyhine gerçekleştirdiği kusurlar pek kötü ve onur kırıcı davranış niteliğinde değerlendirilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162. maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir....
Yapılan yapılan ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış oluşturur. Bu bakımdan, mahkemenin ret gerekçesi yasal değildir. Yasanın 162. maddesinde yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının davasının kabulü gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır. İlk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 28.06.2016 tarih 2015/19370 esas, 2016/12515 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1637 KARAR NO : 2022/690 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2017/712 ESAS 2021/272 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1637 KARAR NO : 2022/690 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2017/712 ESAS 2021/272 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillerden Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi koşulları oluşmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin 3 nolu bendinin kaldırılmasına, davalı davacı kadının TMK 162 maddesi nedeniyle boşanma kararı verilmesi ve bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına,geçimine,malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz."...