Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Dava, ayrılığa ilişkindir.(TMK.md.170/2) Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, davalının davacıyı sinkaflı küfürler ederek “defol git” diyerek evden kovduğu gerçekleşmiş, boşanma sebebi ispatlanmıştır. İsteğin kabulü ile ayrılık kararı verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşüne katılmıyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ayrılık kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 170/3. maddesi uyarınca ayrılığa karar verilebilmesi için ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunması gerekir. Toplanan deliller ve yapılan yargılamadan davalı erkeğin çalışmadığı, eve maddi katkısının olmadığı, birlikte yapılan borçları kadının ödediği bu haliyle davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğuna dair dosyada delil de bulunmamaktadır....

      Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davacı kadının ret ile sonuçlanan ilk davayı açıp fiili ayrılığa neden olduğu ve boşanma sebebi yarattığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı, ilk derece mahkemesince davalı erkeğe yüklenen kusurlu vakıaların yerinde olduğu anlaşılmaktadır.Belirlenen kusurlu davranışlar neticesinde erkek ağır, kadın az kusurludur....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma kararınını istinaf etmediklerini beyan ederek, kusur tespiti, tazminat ve nafaka yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma davası ile fer'ileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, bölge adliye mahkemesince her ne kadar davacı-karşı davalı erkeğe "Zaman zaman eşine şiddet uyguladığı" vakıası kusur olarak yüklenilerek erkeğin şiddetinin sürekli olduğu gibi bir kanı oluşturulmuş ise de, erkeğin, taraflar arasındaki fiili ayrılığa sebep olan son olayda kadının haksız eylemine karşı olarak tek sefer şiddet uyguladığının, bunun öncesinde erkeğin kadına şiddet uyguladığına dair dosya kapsamında başkaca bir delilin de bulunmadığının, yine de boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda; son olayda...

        Bu durumda davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve red ile sonuçlanan ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratıp birlikte yaşamaktan kaçındığı, ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan boşanmaya sebebi yaratan davacı erkek, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur. Bu durumda, Türk Medeni Kanunun 166/son maddesi koşullarının oluştuğu, davacı kocanın tam kusurlu bulunarak açtığı boşanma davasının kabulüne yönelik verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 27. maddesinde de belirtildiği üzere boşanmaya karar verilmesi halinde kararda kadının evlenmeden önceki soyadına da yer verilmesinin zorunlu olduğu, kadının evlenmeden önceki soyadının da "Birsen" olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kadının boşanma davasının kabulüne yönelik, tarafların ise kusura yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        Tüm dosya kapsamından; davalı kadın tarafından temyize konu davaya sunduğu cevap dilekçesinde, kadın tarafından feragat edilen önceki boşanma davasından sonra ki bir zamana ilişkin erkeğe kusur olarak yüklenebilecek her hangi bir vakıaya dayanılmadığı, bir başka deyişle tarafların fiili ayrılık dönemine ilişkin erkeğe kusur olarak yüklenebilecek yeni bir olayın ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karışında, davalı kadın tarafından usulünce dayanılmayan ya da ileri sürülmeyen vakıalar davacı erkeğe kusur olarak yüklenemez. Öyleyse, davacı erkeğin TMK 166/son maddesine dayalı boşanma davasına dayanak teşkil eden ilk boşanma davasını açarak tarafların fiili ayrılığına neden olan ve boşanma sebebi yaratan davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurludur....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, hükmün gerekçesinin son paragrafının dosya içeriği ile bağdaşmadığı görülmekte ise de, davanın reddine karar verilmiş olup, gerekçedeki uyumsuzluğun sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının usulüne uygun Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı olarak bir nafaka davası bulunmadığı gibi kocanın boşanma davasının da reddine karar verildiğine göre, boşanma davası içerisinde Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşme tarihine kadar devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde boşanma davasının reddine ilişkin karar kesinleştikten sonra da fiili ayrılık süresince devamına karar verilmesi doğru değildir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Kadın vekili birleşen davanın kabulünü,kusuru, tazminat tedbir ve yoksulluk nafakası miktarını, Erkek vekili kusuru davanın kabulünü, aleyhe nafaka ve tazminata hükmedilmesini, terke dayalı davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararı İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma erkeğin birleşen davası ise terke dayalı ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince kadının asıl davası ile erkeğin birleşen şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası kabul edilmiş, erkeğin terke dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            Davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin karara yönelik olarak hiç bir gerekçe yazılmamış, kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve hangi nedenle zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedildiği kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu