Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

boşanma davası açılmadığı hatta ayrılığa neden olan son olayda dikkate alındığında kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır....

    Davacı-karşı davalı erkek tarafından fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK m. 166/4) olarak, davalı- karşı davacı kadın tarafından ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) olarak karşılıklı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece her iki davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki nedenine dayalı (TMK.m.164) boşanma davasıdır. Toplanan delillerden davalı kadının davacı erkek tarafından baba evine bırakıldığı ve fiili ayrılık öncesi bağımsız konutlarının bulunmadığı, tarafların davacı erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Terk eden eşin terke dayalı boşanma davası açma hakkı yoktur. Kaldı ki davalı kadının davet edildiği konut taraflarca seçilmemiş, davacı erkek tarafından belirlenmiştir. Açıklanan sebeplerle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2013/274 Esasına kaydedildigini, ancak, işbu anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra davalı müvekkilim evlilik birliği içerisinde davacı tarafın kendisine sadakatsiz davrandığını ve uzun zamandan beri başka bir erkekle kendisini aldattığını öğrendiğini , bu nedenle 29.05.2013 tarihli ıslah dilekçesini mahkemeye sunarak anlaşmalı boşanma davasını zina ve de evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma talebiyle ıslah ettiğini, aynı zamanda müvekkilinin, anlaşmalı boşanma davasının açıldığı 05.04.2013 tarihinden sonra olan olaylar nedeniyle ayrı bir boşanma davası da açtığını, açılmış olan bu dava aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesinin 2013/274 E. sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, İstanbul Anadolu 14....

        Aile Mahkemesinin 2013/274 Esasına kaydedildigini, ancak, işbu anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra davalı müvekkilim evlilik birliği içerisinde davacı tarafın kendisine sadakatsiz davrandığını ve uzun zamandan beri başka bir erkekle kendisini aldattığını öğrendiğini , bu nedenle 29.05.2013 tarihli ıslah dilekçesini mahkemeye sunarak anlaşmalı boşanma davasını zina ve de evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma talebiyle ıslah ettiğini, aynı zamanda müvekkilinin, anlaşmalı boşanma davasının açıldığı 05.04.2013 tarihinden sonra olan olaylar nedeniyle ayrı bir boşanma davası da açtığını, açılmış olan bu dava aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesinin 2013/274 E. sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, İstanbul Anadolu 14....

        Fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmez. Davacı-karşı davalı erkeğin, ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/430 esas, 2007/1448 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, bu karar 11.05.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 23.02.2014 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen üç yıllık süre dolmuştur. Şartları oluştuğundan erkek tarafın davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          GEREKÇE : Davalı kadın tarafından 19/02/2012 tarihinde TMK’nın 166/1.maddesine dayalı olarak erkek aleyhine boşanma davası açılmıştır. Açılan bu dava; erkeğin boşanmayı gerektirecek bir kusurunun kanıtlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu ret kararı temyiz kanun yolundan geçmek suretiyle 31/01/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı erkek tarafından 04/04/2016 tarihinde TMK’nın 166/1.maddesine dayalı olarak kadın aleyhine boşanma davası açılmıştır. Bu davada dava dilekçesi 14/04/2016 tarihinde usulüne uygun olarak davalı kadına tebliğ edilmiştir. Davalı süresi içinde verdiği 28/04/2016 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiş, boşanmanın ferisi olarak da nafaka ve tazminat taleplerinde bulunmuştur. Cevap dilekçesi davacıya tebliğ edilmiş, davacı erkek cevaba cevap dilekçesi sunmamıştır. Davacı erkek tarafından 15/02/2017 tarihinde TMK’nın 166/son maddesine dayalı olarak kadın aleyhine boşanma davası açılmıştır....

          Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından 28.03.2014 tarihinde açılan boşanma davasında, mahkemece; davalı erkeğin süresi içinde ileri sürdüğü yetki itirazı kabul edilerek ......ile Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. Boşanma davalarında kesin yetki kuralı geçerli değildir. Boşanma veya ayrılığa ilişkin davalar, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi, davadan Önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabilir. (TMK.m.168) Bu yerlerden birini tercih davayı açana aittir. Kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar, ilk itirazlardan olup ( HMK. md. 116/1-a) bu husus, mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır....

            Gerçekleşen bu duruma göre terk hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalının istinaf isteğinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kendi davasının reddi ile kadının davasının kabulü ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle ayılmış boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, "karşı boşanma" davası açılmış ve harcı yatırılmıştır. Mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine, kadının davasının ise. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu