DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava evlilik birliğinin yeniden kurulamaması nedenine dayalı (TMK 166/son) boşanma, karşı dava ise TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Davacı tarafından TMK 166/son maddesine dayalı olarak açılan davada yasada öngörülen boşanma şartlarının gerçekleştiği, ancak ilk derece mahkemesince dava ve karşı dava kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; Dairemizin 18.12.2019 tarih 2019- 1361 Esas 2019/1375 karar sayılı ilamıyla HMK' nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilen Konya 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi değildir. Terke dayalı bir boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma davasında (TMK m.166/4) davacı taraf; kusur tespiti, davalı kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı koca, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece, davacı (koca)'nın davasının kabulüne, taraflar eşit kusurlu bulunduklarından, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve koca tarafından açılıp kadının kusursuz bulunması sebebiyle reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemez. Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı kocanın, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir....
GEREKÇE: Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosya içeresinde mevcut bulunan nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde; tarafların 26/06/2012 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı görülmüştür. Mahkemece; taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasının reddedildiği ve kararın 28/02/2015 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten itibaren dava tarihine kadar 3 yılı aşkın süre içerisinde tarafların aile birliğini devam ettirmek amacı ile bir araya gelmediklerinin tanık beyanları ve kadın tarafından açılan nafaka davası ile sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların TMK.nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....
Davacı-davalı kadın ayrılık davası açmış olup sonrasında 17.12.2014 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talep etmiş, davalı-davacı erkek ise, birleşen boşanma davası ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebine dayalı boşanma talep etmiştir. Bu halde, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Mahkemece kurulan hükümde davanın kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş olup hangi dava hakkında karar verildiği belirtilmeden tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmuştur. Ancak bu kararın hangi davaya yönelik olduğu anlaşılamadığı gibi, hükmün gerekçesinde de bu yönde bir açıklama bulunmamaktadır. Hüküm bu haliyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine uygun olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2017/1133 ESAS-2019/414 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı davalı erkek vekili, zina nedenine dayalı boşanma davasının kabul edilmesi, kusur, tazminat takdiri, nafaka takdiri, müvekkili aleyhine olan tüm kararların kaldırılması ile karşı davanın reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı davacı vekili istinafa cevap vermemiştir. Davacı davalı erkeğin kadının karşı davasındaki tespit edilen kusur, kadının karşı davasının kabulüne dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla erkeğin kusur, kadının zina nedenine dayalı karşı davasının kabulü yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Artırılması-Müşterek Edinilen Evin Taraflar arasındaki "boşanma" davasıyla davalı tarafından açılan "nafakanın artırılmasına" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (...) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmakta olup, mahkemece de bu sebeple boşanma kararı verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı(nın) aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 21.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından açılan asıl dava ayrılık davası olup, davalı-davacı erkek tarafından ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı birleşen boşanma davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda asıl dava reddedilerek birleşen boşanma davası kabul edilmiş ve boşanma ve boşanmanın ferilerilerine hükmedilmiştir....