İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...dava TMK'nin 166/son maddesi uyarınca açılmış ortak hayatın yeniden kurulamaması nedenine dayalı boşanma davası olup, tüm dosya kapsamına göre; davacı koca tarafından Ankara 6. Aile Mahkemesi'nin 2012/93 esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının yapılan yargılaması davanın reddine karar verildiği mahkeme hükmünün 16/11/2013 tarihinde kesinleştiği,boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tarafların evlilik birliğini sürdürmek üzere bir araya gelmedikleri,dava tarihi itibariyle fiili ayrılığı üç yılı aşkın bir zamadır devam ettiği anlaşılmakla tarafların TMK nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Mehmet Atıf'a aylık 700 TL, ortak çocuk Hatice'ye 600 TL iştirak nafakasına..." karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan boşanma davasının Reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, müvekkili tarafından açılan davanın tefrik edilerek reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, fiili ayrılık döneminde de davalının barışma girişimlerine cevap vermediğini, açtıkları davanın reddine karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Ortak hayatın yeniden kurulamamasına dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında (TMK m.166/son) davacı taraf; davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan boşanma davasının Reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, müvekkili tarafından açılan davanın tefrik edilerek reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, fiili ayrılık döneminde de davalının barışma girişimlerine cevap vermediğini, açtıkları davanın reddine karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Ortak hayatın yeniden kurulamamasına dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında (TMK m.166/son) davacı taraf; davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Somut olayda; erkek eşin, kadın eşe karşı “evlilik birliğinin sarsılması” nedenine dayalı boşanma davası açtığı, davanın reddine karar verildiği ve kararın 15.09.2008 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine eldeki karşılıklı boşanma davalarından ilkinin “eylemli ayrılık” sebebiyle TMK’nın 166/4. maddesine dayalı olarak erkek eş, karşı davanın ise “evlilik birliğinin sarsılması” sebebiyle 166/1. maddesine dayalı olarak kadın eş tarafından açıldığı, şartları oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, fiili ayrılık döneminde barışma önerisi sunan kadın eşin ise kusurlu davranışları affettiği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava, TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
Dava, TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının temyizinin incelenmesine gelince; Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Terk hukuki sebebine dayalı bir davada bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
(HMK'nun 33. madde) Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalardan; talebinin TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası olmayıp, TMK'nun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, TMK'nun 166/son maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hukuki vasıflandırmada hataya düşülerek, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Öte yandan; gerekçede, TMK'nun 166/1 ve TMK'nun 166/son maddesi uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra, TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca hüküm kurulmuş olması da çelişkiye sebebiyet vermiştir....
DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353.ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası açmış; tarafların daha önce 2004 yılında tekrar boşanma davası açtığını ancak bu davanın reddolduğunu, bu kararın 17/02/2005 tarihinde kesinleştiğini, aradan geçen süreye rağmen tarafların hiç bir şekilde bir araya gelmediğini, hiç bir şekilde ortak yaşamadıklarını birbirlerini affedecek eylem içerisinde bulunmadıklarını, tarafların ayrı ikametgahlarda kaldığını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince açılan fiili ayrılık hukuki sebebine bağlı boşanma davasıdır. Mahkemece, ilk davanın erkeğin kusurlu olması nedeniyle reddedildiği ve kararın kesinleştiği, dinlenen tanık beyanlarından tarafların fiili ayrılık döneminde zaman zaman biraraya geldikleri ve böylece üç yıl ayrı kalma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların evlilik birliğini devam ettirme amaçlı olarak biraraya geldiği ispatlanamamıştır. Davada Türk Medeni Kanunu m.166/son şartları oluşmuştur. Açıklanan nedenle erkeğin açtığı davanın kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır....