WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Dava, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....

DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

Aile Mahkemesinin 2011/1776 Esas, 2014/50 Karar sayılı kararı ile taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasının tarafların birbirlerini affetmeleri ve af tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar da boşanmayı gerektirecek nitelikte bir olayın yaşanmadığı gerekçesiyle davalarının reddine karar verildiği, kararın 05.02.2015 tarihinde kesinleştiği, tarafların reddedilen ve kesinleşen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve dava tarihi itibariyle de fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi için gereken sürenin geçtiği, eldeki dava açılmadan önce ... 2....

    Davacı davalı erkek tarafından açılan ve fiili ayrılığa esas alınan boşanma davasının reddedilmiş olması, o dava tarihine kadar yaşanan olaylarda davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı konusunda kesin hüküm oluşturur. Sözü edilen davadan sonra taraflar bir araya gelmediklerine ve davalının fiili ayrılık döneminde bir kusuru iddia ve ispat edilmediğine göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadına kusur yüklenemez....

    Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedenine dayalı boşanma davasına, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Dairemizin 2021/2671 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı istemine ilişkin talebinin, boşanma davasından tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, ziynet alacağı istemine yönelik dava işbu dava dosyasından ayrılarak dairemizin farklı bir esasına kaydedilmesine karar vermek gerekmiştir....

    nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

      davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, kadının TMK m. 162 ve TMK m. 166. maddelerine dayalı boşanma davaları hakkında hüküm kurulmamıştır....

        Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığı ancak kendi kusuru nedeniyle davanın reddine karar verildiği, açıklanan gerekçelerden dolayı davalının tam kusurlu olması gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, aylık 900 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000 TL manevi tazminat ile 13.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı asil istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma, nafaka ve tazminatlar ve miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; fiili ayrılık hukuksal sebebine ( TMK 166/son ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....

        Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir. Erkeğin açtığı davanın reddi ve bu ret kararının kesinleşmesiyle kadın kusursuz hale gelmiştir. Bu nedenle redle sonuçlanan davadan önceki olaylar artık kadına kusur olarak yüklenemez. Reddedilen dava sonrası kadının kusurlu bir davranışı ise ispatlanmamıştır. Erkeğin açtığı ve reddedilen davanın gerekçesine göre erkek boşan maya neden olan olaylarda tamamen kusurludur....

        UYAP Entegrasyonu