Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesinin tebliğinden itibaren davalı erkeğe çıkarılan tebligatlar iade dönmüştür. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı erkek, ilk derece mahkemesinin 11.11.2020 tarihli duruşmasında Mernis adresinden farklı bir adres bildirmiş ve dosyanın esasına ilişkin beyanda bulunmuştur. Davalı erkeğin sosyal ekonomik durum araştırması, erkeğin bildirimde bulunduğu bu adreste yapılabilmiş ve ilk derece mahkemesi kararı da bu adrese tebliğe çıkarılmıştır. Öte yandan, bölge adliye mahkemesi kararı ile temyiz başvuru dilekçesi için iade dönen ve davalının taşındığı bildirilen Mernis adresinde tebligat yapılmıştır....
O halde davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre, eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin ve diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.02.2018 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; zina hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma kararı verilmemesi yönünden, davalı erkek tarafından ise; tümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, öncelikle zina (TMK m.161), mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 161. madde koşulları oluşmuştur....
Davacı kadın vekili hükmün; zina nedenine dayalı olarak kabulü gerektiği, müşterek çocuk ve davacı lehine hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın vekili; 11/04/2022 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuştur. Çekişmeli boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen anlaşma protokolü doğrultusunda çekişmeli boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “anlaşmalı boşanma” (TMK m.166/3) olarak devam edilmesi gerekmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/199 KARAR NO : 2021/219 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORTAKÖY(AKSARAY) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2019/440 ESAS 2020/402 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/199 KARAR NO : 2021/219 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORTAKÖY(AKSARAY) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2019/440 ESAS 2020/402 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Erkeğin açtığı boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmaktadır. Mahkemece de, erkeğin boşanma davası bu sebeple kabul edilmiştir. Erkek tarafından açılan ilk boşanma davasının davalı kadına atfı kabil kusur ispatlanamadığından 05.05.2011 tarihinde reddedildiği ve 17.06.2011 tarihinde kesinleştiği, üç yıllık süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Erkeğin reddedilen boşanma davasından önceki olaylar sebebiyle artık kadına kusur yüklenemez. Davalı kadına fiili ayrılık süresi içerisinde atfedilebilecek yeni bir kusur da ispatlanmadığına göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının bir kusuru bulunmamaktadır. Reddedilen ilk boşanma davasını açarak geçimsizlik yaratan ve eşine şiddet uygulayan davacı erkek, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurludur....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının, taraflardan davacı-karşı davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açıldığı, kadının boşanmayı gerektirebilecek nitelikte bir kusurunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedildiği, ret hükmünün 15.12.2011 tarihinde kesinleştiği, tarafların bu tarihten sonra evlilik birliğini sürdürmek amacıyla bir araya gelmedikleri ve kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılan eldeki boşanma davasının yasada aranan 3 yıllık süre gerçekleştikten sonra 28.01.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı-karşı davacı kadının davasında Türk Medeni Kanununun 166/4 koşulları oluşmuş olup, davasının kabulüne karar vermek gerekirken, gerekçe belirtilmeksizin ret hükmü kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
de oturan kardeşinin yanına gittiğini, davacının müvekkiline sürekli şiddet uyguladığını, hakaretlerde bulunduğunu iddia ederek boşanma davası açtığını, davalı erkeğin, mahkeme kanalı ile geri dön çağrısı yapmış olsa da çağrısında samimi olmadığını asılsız ve dayanaktan yoksun olarak açılmış, terk hukuki nedenine dayalı olarak açılmış boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesinde düzenlenen terk nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası olduğu, davalı kadının ... Aile Mahkemesi'nde açtığı boşanma davası devam ederken davacıdan ayrı yaşama hakkı bulunduğunu, boşanma davası devam ederken davacı kocanın ihtar davetiyesi göndermesinin samimi olmadığı gerekçesiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı-davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; "kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar, kendi maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine" yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, öncelikle TMK'nun 161. m.sinde düzenlenen zina hukuksal nedenine dayalı boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir. Karşı dava, TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....