WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 esas, 2009/32 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki anılan davada tarafların kusur durumunun tespit edilmediği, eldeki davaya göre tarafların eşit kusurlu olduğu belitilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    Dava dilekçesindeki bu açıklamalardan davacının talebinin, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacı erkeğin daha önce açtığı ve reddedilen boşanma davası, davacı erkeğin davasını ispatlayamaması nedeniyle reddedilmiş ve 02.03.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Taraflar, reddedilen davadan sonra ortak hayatı yeniden kuramamışlardır. Davacı erkeğin reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratıp fiili ayrılığa neden olduğu ve boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken, mahkemece davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1) talebinin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-karşı davacı kadının davacı-karşı davalı erkeğin açtığı zina nedenine dayalı boşanma davasında boşanma kararı yönünden temyiz isteğinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018(Prş.)...

        Tüm dosya kapsamından, gerek erkeğin davasına dayanak teşkil eden ve reddine karar verilen önceki davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru ispatlanamamıştır. Zira, temyize konu karşılıklı görülen boşanma davasındaki dinlenen kadın tanıklarının erkeğin sadakatsizliğe ilişkin beyanları da duyum, gözlem ve yoruma dayalı olup, erkeğin sadakatsizliğine ilişkin maddi gerçeği açığa çıkarmaktan uzaktır. Ne var ki, ilk boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan boşanmaya sebebi yaratan davacı karşı davalı erkek, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur. Ancak erkeğin reddedilen davayı açarak, fiili ayrılığa sebebiyet vermesi tek başına kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. Maddesi şartlarının kadın lehine oluşmadığının kabulü gerekir....

          Aile Mahkemesi'nin 2014/993 Esas sayılı boşanma davasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, kararın 15.12.2015 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların tekrar bir araya gelmediği, barışma durumlarının da olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, erkeğin 2009 yılında tayininin başka şehre çıkması nedeniyle kadını yanında götürmediği, ortak çocuk olan tanık ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 21.02.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından feragat etmiş ve bu tarihten önceki erkekten kaynaklanan kusurlu davranışları atfetmiştir. Fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. O halde reddedilen ilk davayı açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma nedeni yaratan davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurludur. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/373 ESAS 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

              Davalı-davacı erkeğin dava dilekçesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK.md.166/1) yanında, fiili ayrılık (TMK.md.166/son) sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir. O halde, mahkemece, davalı-davacı erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talebi konusunda da olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu talep ile ilgili bir hüküm kurulmaması hukuki dinlenilme hakkının (HMK.md.27) ihlali niteliğinde olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların yeniden hüküm kurulması gerekli olan karşılıklı olarak açılan boşanma davalarına ve boşanmanın ferilerine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.815 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'...

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/373 ESAS 2021/1369 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 27/09/2005 tarihinde evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin 24/08/2015 tarihinde İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2015/519 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini ve kararın 10/01/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararının kesinleşmesinden bu yana 3 yıl geçtiğini ve tarafların tekrar bir araya gelmediklerini belirterek, TMK'nın 166/son maddesi gereğince tarafların boşanmalarını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                boşanma davasını açarak boşanma sebebi yarattığından davacının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu