Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, taraflar arasında görülen ilk boşanma davasından davalı-davacı kadının 22/12/2015 tarihinde feragat etmesine, bu tarihten sonra 2016 yılı Nisan-Mayıs ayına kadar tarafların birlikte yaşamasına, davacı-davalı erkeğin evlilik birlikteliği devam ederken başka bir kadından çocuk sahibi olmasına, böylece erkeğin sadakatsiz olup, kadının kusurlu bir davranışının bulunmamasına, erkek tarafından açılan fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının koşullarının erkek lehine oluşmamasına, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında sadakatsiz olan davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olup, kadın lehine TMK.nun 166/1 maddesi şartlarının oluşmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre; davacı- davalı erkeğin asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2018 NUMARASI : 2018/22 ESAS - 2018/454 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası nedeniyle yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı dava dilekçesinde özetle;10 yıl kadar önce davalının sebepsiz yere huzursuzluk çıkarmaya başladığını ve ailesinden yüklü miktar miras kalmasından sonra evi de terk ettiğini, davalının açtığı boşanma davasının ret edildiğini ve 10 yıllık süreçte davalının tutumlarında olumlu bir gelişmede olmadığını boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalının süresinde sunulmuş yanıtı bulunmamaktadır....
Öyleyse kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açtıkları boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyip kesinleşmekle, kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı karşı boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu nedenlerle mahkemece konusuz kalan davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında açıklanan çerçevede bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu olduğuna göre; davalı-davacı kadının maddi tazminat (TMK m.174/1) talebinin reddi de doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) davasında (TMK m.166/4) davacı taraf, kusur tespiti, davalı kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı taraf; kusur tespiti, lehine hükmedilen nafakalar ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma TMK m.166/4) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/4.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, her hangi bir isabetsizlik yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) davasında (TMK m.166/4) davacı taraf, kusur tespiti, davalı kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı taraf; kusur tespiti, lehine hükmedilen nafakalar ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma TMK m.166/4) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/4.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, her hangi bir isabetsizlik yoktur....
Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı-karşı davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava taraflar arasında boşanmayı gerektirebilecek nitelikte bir geçimsizliğin kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiş, karar 01.12.2009 tarihinde kesinleşmiştir. İlk davanın reddi nedeniyle, bu davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak taraflara bir kusur yüklenemez. Bu sebeple tanık anlatımlarında geçen fiziksel şiddet vakıası erkeğin reddedilen boşanma davasından önce olduğu anlaşılmakla bu vakıa davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davası ile yararına hükmolunan tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğinin tabi bulunmasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine yöneliktir. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, taraflar arasındaki geçimsizliğin ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve yoksulluk nafakası yöönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava fiili ayrılık (TMK. m. 166/4.) nedenine dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 1999/38 esas sayılı dava kesinleşmemiştir. Dosyadaki delil durumuna göre boşanmaya neden olan olaylarda başka kadınla yaşayan davacı koca tam kusurludur.Türk Medeni Kanununun 166/1,2,3,4. koşullarının hiçbiri gerçekleşmediği halde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, hükmün boşanma yönü temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmayarak yanlışlığa işaret olunmakla yetinilmiştir....
Davacı vekili tarafından açılan asıl dava, TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2015/191 E- 2016/302 K sayılı kararında davacının boşanma davası açtığı, davanın reddine karar verildiği ve kararın 04/02/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İşbu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı ve taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşılmakla, TMK'nun 166/4 maddesinde yer alan boşanma koşullarının gerçekleştiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; asıl davada kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile kendi davasının reddine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise 3 yıllık yasal süre dolmadığından bahisle reddedilmiştir....