Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; ilk derece mahkemesince kabul edilen ve istinaf edilmeyerek kesinleşen kadının kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin kadına hakaret ettiği vakıasının ortak çocuk Emre’nin beyanları ile sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının da kabulü gerekir. O halde davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1539 KARAR NO : 2020/907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2018 NUMARASI : 2015/345 ESAS- 2018/244 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı kadın vekili ve davalı koca tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2022 NUMARASI : 2021/372 ESAS 2022/568 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları, davacının ve müşterek çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, davacıya ve çocuğa bakmamak için Ordu’ya gönderdiğini, davacının İstanbul’daki müşterek haneye döndüğünde davalıyı burada başka bir kadın ile birlikte gördüğünü, dosyaya sunulan fotoğraflardaki erkeğin davalı olduğunu teşhis ettiklerini beyan etmişlerdir. Dosyaya sunulan belgeler ve davacı tanıklarının anlatımlarından zinaya dayalı olarak boşanma davasının temel unsuru olan ‘cinsel ilişki’ hususu ispat olunamamış ve bu sebeple zina nedeni ile boşanma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte davalının sorumsuz kişiliği, davacıya yönelik sadakatsiz tavırları göz önünde bulundurulduğunda tarafların evlilik birliğinin davalı eşin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar açısında mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla tarafların TMK’nın166/1....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı, karşı davanın Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı olan karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Aile Mahkemesinin 2010/1212 esas sayılı dosyası ile zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md. 166/1) sebebine dayalı olarak açmış olduğu birleşen boşanma davası yönünden toplanan delillerden, davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği ancak, zina kanıtlanmadığından, zina sebebine dayalı davanın reddine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası yönünden kabul edilmesi gerekir. Ne var ki, davalı-davacı kadının boşanma davası, boşanma hükmü temyiz edilmeden kesinleştiğinden kocanın bu davası yönünden de davanın mevzuu kalmamış olmakla, bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi ve kocanın maddi ve manevi tazminat talepleri ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....