CEVAP Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe hakaret ettiğini, kadının annesinin evliliğe müdahil olduğunu, ortak konutun hangi ilde olması konusunda anlaşmazlığın olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukla kişisel ilişki tesisine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....
Bu durumda davacı-karşı davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ispatlandığının kabulü gerekir. O halde davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacı erkeğin yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen TMK 166/1. ve TMK 161. maddelerine dayalı boşanma davaları ve fer’ilerine yönelik temyiz itirazları ile diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2019 (Salı)...
MAHKEME KARARI 1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 22.05.2002 tarihinden bu yana evli oldukları, velâyete konu 24.03.2004 doğumlu Nazar Kaplan, 29.03.2006 doğumlu Mertcan Kaplan ve 22.02. 2009 doğumlu Berkan Kaplan isminde ortak çocukları olduğu, erkek eşin, suçtan dolayı tutuklu bulunduğu, evlilik birliği devam ederken kadına fiziki şiddet uygulayıp hakaret içerikli sözler söylediği, sabit bir işinin olmadığı ve eline geçen para ile evin ihtiyaçlarını karşılamayıp kumar oynadığı, cezaevine girmeden önce hayvan alım satımı işi ile uğraştığı ve bu iş nedeni ile iş yaptığı kişiler ile sürekli olarak sorun yaşadığı, bu nedenle sorun yaşadığı bu kişilerin evin kapısına dayanıp kadını tehdit ettikleri, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkek eşin tam kusurlu olup davacıya izafe edilebilecek herhangi bir kusur tespit edilemediği gerekçesiyle; tarafların...
birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 22.000,00 TL manevî tazminatın ve 30.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine,karşı davanın reddine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Boşanma davasından sonra meydana gelen olaylar hükme esas alınamaz. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayalı boşanma davasının "Tanıkların beyanlarının dava açılmadan iki yıl öncesine dayalı olduğu, davacı ile davalının bu iki yıllık süreç içerisinde beraber yaşadıkları bu kapsamda iki yıl önce yaşanan olayların zımmen affedilmiş sayılması gerekitği, bu nedenle davanın ispatlanamadığı" gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi 2017/419 esas, 2017/470 karar sayılı kararla, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin birlik görevini ihmal ederek tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacı kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuk yararına 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına 10.000 TL maddi tazimata ve davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
baba ile ortak çocuk ... arasında kişisel ilişki tesis edilmesi, ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması kararının isabetli olduğu, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında az kusurlu olup, boşanmayla birlikte yoksulluğa düşeceğinden lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve nafaka miktarı takdirinin yerinde olduğu, velâyeti kendisine verilmeyen baba çocukların bakım, korunması ve eğitimlerine ilişkin giderlere katılması gerektiğinden ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi kararı ve miktarının uygun olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen kadının az kusurlu olduğu, boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiğinden tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri ve tazminat miktarı kararlarının isabetli olduğu, erkeğin evlilik birlikteliğinin sona ermesinde ağır kusurlu olmasından...
Mahkemece, davacı-karşı davalı ... tarafından hakkında hüküm kurulmayan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) davalarına ilişkin istinaf talebinde bulunulmadığı halde bölge adliye mahkemesince bu yön gözetilmeyerek kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine boşanmanın fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı kadın vekili, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir. III....