şeklinde kusurlu davranışlarda bulunduğu, açıklanan nedenlerle kadının eşine küfür ve hakaret içerir sözler söylemek suretiyle, erkeğin ise evlilik birliğine üçüncü bir kişi tarafından yapılan müdahalelere sessiz kalmak suretiyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında eşit kusurlu olması nedeniyle manevî tazminat koşullarının oluşmadığı, kadının Evkur isimli iş yerinde asgari ücretle çalıştığı, erkeğin hemşire olduğu, alınan sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları da değerlendirildiğinde kadının boşanma sonucunda yoksulluğa düşmeyeceği gerekçeleri ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının çeyiz eşyası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bahsedilen olayların ise evlilik birliği içinde vuku bulduğu kabul edilse dahi, sonrasında tarafların bir arada yaşama iradeleri karşısında affa uğramış olduğu aşikardır. Yargıtay 2.HD'sinin yerleşmiş içtihatlarında da görüleceği üzere, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranışlardan olan, birlikte olmak, aynı evde birlikte olmayı da kapsamaktadır. Davacı tanıklarının bahsettiği olaylardan sonra tarafların aynı evde hoşgörüye yönelik olarak birlikte oturmaları, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranıştır. Boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre sürdürülmesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan, böyle bir durum gerçekleşmişse, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının (TMK 166/I-II) reddi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2152 KARAR NO : 2022/1650 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DAZKIRI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2022 NUMARASI : 2020/97 ESAS 2022/94 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı karşı dosya davalısı tarafından davalı karşı dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı- karşı dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı 161 maddesi uyarınca zina nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı- karşı dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı 166- 1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 161 maddesi uyarınca zina BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının maddi- manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, Davalı karşı davacı erkek yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/1 maddesi uyarınca 15.000,00- TL maddi tazminat takdiri ile iş bu tazminatın boşanma kararının...
tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açılmadan önce, davalı (koca) tarafından 27.05.2013 tarihinde mahkeme aracılığıyla, davacı (kadın)'ın ortak konuta dönmesi için davet edildiği, davacı (kadın)'ın da yargılama sırasında 15.11.2013 tarihli oturumdaki beyanı kapsamında ihtar çekilmesi sebebiyle 2013 yılı Ramazan Bayramında (Ağustos ayı) Siirt'te bulunan ortak konuta geri döndüğü ve bir ay süre ile ortak konutta birlikte yaşadıkları, bu durumda tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin önceki kusurlarını affettikleri anlaşılmaktadır....
Dava, kadın tarafından, davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin çekilmez hal alması nedenine dayalı TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma, fer'ileri ve kişisel ziynet eşyası alacağı davalarına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların, 12/02/2016 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı, davacı kadın tarafından, davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK.'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2018/9 ESAS- 2018/287 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....
Asıl dava zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağına ilişkindir. 1- Davacı-karşı davalının kusur durumu, reddine karar verilen asıl dava ile davalı-karşı davacı lehine verilen tazminatlara ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı-karşı davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davalı-karşı davacının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, davacı-karşı davalının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....
SAVUNMA: Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuk ve müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası ile 50.000,00'er TL maddi-manevi tazminata, ziynet eşyası ve çeyiz alacağının aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faiziyle davacı-davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....