AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/06/2022 NUMARASI : 2022/318 ESAS-2022/403 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarını ve fer'i taleplerinin kabulüne yönelik talepte bulunduğu ve daha sonra davacı kadının 27/06/2022 tarihli dilekçesi ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....
CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı erkek eşin kusurlu olduğunu beyan ederek davacının boşanma davasını kabul ettiğini, tazminat ve nafaka taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların, anlaşmalı boşanma protokolü sunarak boşanmanın mali ve sosyal sonuçları hakkında anlaştıklarını anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ettikleri, dilekçede yer alan ve asılların imzasını ihtiva eden anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinden tarafların boşanma, boşanmanın fer'îleri, konusunda anlaşmaya vardıkları gerekçesiyle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanma protokolünün tasdikine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılmış olan boşanma davasında ileri sürülen hususların doğru olmadığını, davanın esasa girilmeden usulden reddinin gerektiğini, evlilikte asıl sorunun davacı karşı davalının müvekkiline soğuk davranması, davacının son iki yıl içerisinde, müvekkiline karşı günden güne ilerleyen şekilde muhabbetsiz ve soğuk davranmaya başladığını, aile birliğinin gereklerini yerine getirmemesinin olduğunu, davacının müvekkili ile yatakları ayırt ettiğini, evlilik birliğinin gerektirdiği fiziki yakınlığı sona erdirdiğini, devam eden zamanda davacının yatak odasında küçük çocuk ile yattığını, müvekkilinin de çocuğun yatağında yattığını, davacı karşı davalının açmış olduğu boşanma davasının reddini, davacı karşı davalının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin de evlilik birliğinin devam etmemesindeki ağır kusuru nedeniyle reddini, müvekkilinin karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların...
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Dava; TMK 161, 163, 166 /1 maddesi gereği zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Dava dilekçesinde, tarafların TMK m. 161 kapsamında zina, TMK m.163 kapsamında haysiyetsiz hayat sürme ve TMK m. 166/1 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile boşanmaları talep edildiği halde, haysiyetsiz hayat sürme iddiasına ilişkin TMK m.163 maddesi kapsamında ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma iddiasına ilişkin TMK'nın 166/1 kapsamında bir gerekçe yazılmamış, ilk derece mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26). Davacı kadının dava dilekçesi, zina yanında haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı tarafından sunulan 25/11/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığını, davalı ile aralarında var olan karakter uyumsuzluğunu gideremediklerini, kendilerinin menfaatlerini düşünerek tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, dava dosyası....
Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümde yer alan boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. 13. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
Davacı (erkek) istinaf dilekçesi ile, davalı tarafın ve tanıklarının iddialarının ortak hayatın kurulmuş olduğunu ispatlar nitelikte olmadığını, tarafların yaklaşık 15 yıldır ayrı yaşadıklarını, davacının yaptığı ziyaretlerin çocukların ihtiyaçlarını karşılamak niyetiyle olduğunu, ortak hayatı sürdürme niyetiyle olmadığını, TMK 166/1.maddesi gereğince açılmış boşanma davasında da evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunun kabulünün gerektiğini, eksik inceleme ile davanın reddedildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, ortak hayatın tekrar kurulamamış olması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Davacı hem zina (TMK. m. 161) , hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. m.166/1-2) nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerle , evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli boşanma davasının kabulü koşulları gerçekleşmekle birlikte ; zina nedenli boşanma davasının koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkeme her iki nedene dayalı boşanma istemini kabul etmiştir. Bu durumda , temyiz edilen hükmün , kocanın zina nedenli boşanma isteğinin kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....