Bu hale göre mahkemece zinayı ispatlayan davacıya az da olsa kusur yüklenmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir..." şeklindeki ilamı dikkate alındığında zina özel ve mutlak boşanma sebebi olup karşı taraf davalının açılmış bir boşanma davası olmadığı bu hali ile kusur kıyaslaması yapılamayacağı anlaşılmış, Davacı tarafın zina sebebine dayalı açılan boşanma davasında davalının dinlenen tanık beyanlarından telefonunu özel himaye altına aldığı anlaşılmış olup istenen HTS kayıtlarında da Esma isimli kadınla görüşme ve mesaj kayıtlarının olduğu anlaşılmış olup,zina nedenine dayalı boşanma davasının objektif koşulu cinsel ilişki olduğundan bu hususta dosya kapsamında sübuta ermediğinden zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zinasının temadi etmediği anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Dava dilekçesi ve tanık beyanlarında geçen süreler dikkate alındığında TMK'nın 161.maddesinde düzenlenen zinaya ilişkin yasal şartların oluştuğu, davacının zina yönünden dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı kadının davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1.bendinin kaldırılmasına, davacının zina nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, zina nedeniyle boşanmalarına karar verildiğinden terditli talep olan TMK'nın 166. madde gereğince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Zina, özel boşanma sebebi kapsamında tarafların davalı erkeğin zinası nedeniyle boşanmaların karar verilmekle kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığından davalı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Dava dilekçesi ve tanık beyanlarında geçen süreler dikkate alındığında TMK'nın 161.maddesinde düzenlenen zinaya ilişkin yasal şartların oluştuğu, davacının zina yönünden dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı kadının davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1.bendinin kaldırılmasına, davacının zina nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, zina nedeniyle boşanmalarına karar verildiğinden terditli talep olan TMK'nın 166. madde gereğince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Zina, özel boşanma sebebi kapsamında tarafların davalı erkeğin zinası nedeniyle boşanmaların karar verilmekle kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığından davalı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-karşı davacı kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak zina sebebiyle boşanma kararı verilmesini de talep ettiği ve akabinde süresinde sunduğu ıslah dilekçesinde terditli olarak zina(TMK m. 161); olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talep ettiği dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadının öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesindeki zina sebebine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Yapılan yargılama neticesinde mahkemece davacının davası kabul edilerek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina (TMK m. 161) sebebiyle açılan boşanma davası yönünden ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26). O halde davacı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin belirlenen ve gerçekleşen kusurlu eylemleri nedeniyle kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin davasının reddi doğru olup erkeğin bu yönden istinaf taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi ve lehine hükmedilen tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, toplanan delillerden zina eylemi sabit olup zinaya dayalı davanın kabulü gerekir ise de kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden zina nedeni ile açılan boşanma davasının konusuz kaldığı, yine tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kadının konusuz kalan zina nedeniyle boşanma talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminatların az olduğundan bahisle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat...
Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece zina iddiasının ispat edilememesi nedeniyle reddine, her iki tarafın birbirine kaşı güven sarsıcı davranışları olduğu, sadakat yükümlülüklerini ihlal ettikleri, karşılıklı olarak hakaret ve küfür ettikleri belirtilerek eşit kusurlu olmaları nedeniyle boşanma ve nafaka kararı verildiğini, maddi ve manevi tazminat talebinin reddedildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dosyaya sunmuş oldukları mesaj çıktılarının incelendiğinde davalının dava dışı Türkan isimli bayan ile zina yaptığının sabit olduğunu, mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, dosyada dinlenen tanıkların müvekkilinin eşine yönelik olarak herhangi bir hakaret ya da küfür ettiğine dair beyanda bulunmadıklarını, davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, mahkemece öncelikle zina nedeniyle boşanma kararı verilmesi gerektiğini, olmadığı takdirde evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesini, nafaka, maddi, manevi tazminat istemlerinin...
Aile Mahkemesinin 2010/1212 esas sayılı dosyası ile zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md. 166/1) sebebine dayalı olarak açmış olduğu birleşen boşanma davası yönünden toplanan delillerden, davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği ancak, zina kanıtlanmadığından, zina sebebine dayalı davanın reddine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası yönünden kabul edilmesi gerekir. Ne var ki, davalı-davacı kadının boşanma davası, boşanma hükmü temyiz edilmeden kesinleştiğinden kocanın bu davası yönünden de davanın mevzuu kalmamış olmakla, bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi ve kocanın maddi ve manevi tazminat talepleri ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina sebebine dayalı boşanma davası konusunda ise bir karar verilmemiştir. Zina hukuki sebebine dayalı taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre hükmün diğer bölümlerin ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.350,00 TL. vekalet ücretinin ....verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.12.2016 (Salı) ......
Davacı-karşı davalı erkek tarafından 25.03.2014 tarihinde açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 14.05.2015 tarih, 2014/250 esas, 2015/341 karar sayılı hükmü ile erkeğin sadakatsiz olduğu, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 09.07.2015 tarihinde kesinleşen bu hüküm ile erkeğin zina kusurunun ispatlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan zina hukuki nedenine dayalı işbu boşanma dava tarihi itibariyle, TMK’nın 161. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı değerlendirilerek, davalı-karşı davacı kadının zina hukuki nedenine dayalı olarak açılan davası hakkında karar verilmesi gerekirken , yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....