Davacı kadın vekili; davanın TMK'nın 161.maddesinde düzenlenen zina ve TMK'nın 163.maddesinde düzenlenen haysiyetsiz yaşam sürme sebebine de dayandığını, zina nedeniyle açtıkları davanın af nedeniyle reddine karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı gibi, haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle açılan davada, haysiyetsiz yaşam sürmenin affedilmesi veya en azından hoşgörüyle karşılanması diye bir hususun TMK'nın 163.maddesinde düzenlenmemesine rağmen mahkemece, davanın sadece zina nedenine dayandırılmış olduğu düşünülerek boşanma kararı verilmemesi nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, kararın kaldırılarak, davalının zina başta olmak üzere sadakatsiz ve haysiyetsiz yaşam sürmesi sebebiyle tarafların boşanmalarına ve diğer taleplerinin de kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı-karşı davalı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m.26/1). Mahkemece deliller (bu nedene dayalı boşanma talebi bulunmadığı halde) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun 161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Erkeğin boşanma davası öncelikle zina nedenine dayalı olduğundan toplanan delillerin özel boşanma sebebi olan zina çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından, kabul edilen boşanma davası yönünden; davacı (kadın) tarafından ise katılma yoluyla reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davası, nafaka isteklerinin reddi ile tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı (kadın)'ın boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan "zina" ve 166/1. maddesinde yer alan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayanmaktadır. Zina (TMK m. 161), yasal koşullar gerçekleştiğinde başkaca hiçbir şey aranmaksızın mutlak olarak boşanmayı sağladığı için özel boşanma sebeplerindendir. Özel boşanma sebebi gerçekleştiğinde, evlilik birliğini derin ve onarılamaz bir şekilde sarstığı yasa koyucu tarafından baştan karine olarak kabul edilmiştir....
nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından boşanma sebebi, çocuk lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 161/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı erkeğin bir başka kadınla yaşadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Zina eylemi sabit olmuştur. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı dava kabul edilmiş, zina nedenine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....
Dairemizin iade kararı sonrası zina nedeniyle boşanma davasının kabulü yönünden davalı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu nedeniyle yapılan incelemede; Davalı erkek vekilinin ise zina nedeniyle boşanma hükmüne yönelik istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesinin önceki hükmünden sonra istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olması bu nedenle istinaf başvurusunun kesin hükme yönelik olması nedeniyle bu hususta davalı erkek vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine ilişkin verilen kararda davacı kadın vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf incelemesinde; Dairemizce daha önce verilen kararda da belirtildiği üzere; davacı kadın vekilinin zina nedeniyle boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmediğinden kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, reddedilen zina hukuki nedenine dayalı açtığı boşanma davası, kusur bilirlemesi ve manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşagıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davasında, davalı-davacı erkek birleşen (2012/452 esas) dava ile aynı hukuki sebebe dayalı boşanma davası açmış, birleştirilen (2012/879 esas) davada ise zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteminde bulunmuştur...
Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-davalı erkeğin TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı ve davalı-davacı kadının TMK evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....
Zina, evli kişisinin farklı cinsten bir başka kişiyle cinsel ilişkiye girmesi olduğuna göre; zina gerçekleşmemiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi reddedilmelidir. Ne var ki; davacının talebi aynı zamanda genel boşanma sebebini oluşturan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md. 166/1-2) " sebebini de içerdiğinden; kadının zina oluşturmayan ancak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekir. Boşanma hükmü, hüküm sonucu olarak doğrudur.Ancak, karar gerekçesi yerinde değildir. Bu nedenle, hükmün boşanmaya ilişkin karar gerekçesinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu 438/son maddesi uyarınca değiştirilerek ve düzeltilerek boşanma kararının onanması gerektiğini düşünüyorum. Değerli çoğunluğun onama düşüncesine katılmakla birlikte onama gerekçesine katılmıyorum....
Aile Mahkemesinin 02/11/2021 tarih, 2020/17 E. 2021/737 K. sayılı kararının 1, 2, 10 nolu hüküm fıkralarının KALDIRILMASINA, ve bu konularda yeniden esas hakkında hüküm tesisine Buna göre; 2- İlk mahkeme kararının gerekçesinin ve asıl davadaki boşanma sebebinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, Buna göre; Davacı/k.davalı erkek tarafından zina sebebine dayalı açılan boşanma davasının kabulü gerekir ise de; kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve bu kararın taraflarca istinaf edilmediği için kesinleştiği anlaşıldığından, asıl davadaki zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulü yönünden Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına, 3- Boşanma kararının kesinleşme tarihinde başlamak kaydı ile, velayet görevi annelerine bırakılan müşterek çocuklar, Çağlar, Kadir için ayrı ayrı aylık 400'er TL müşterek çocuk Umut için ise aylık 300 TL iştirak nafakası takdiri ile, davacı-k davalıdan alınarak, davalı davacıya verilmesine, takdir edilen iştirak...