"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.02.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
"Pek kötü davranış"; eşlerden birinin diğerine uyguladığı, vücut bütünlüğünü, bedensel veya ruhsal sağlığını bozucu ya da tehlikeye düşürücü davranışlardır. Dövme ve fiziksel şiddet uygulama, evden kovma, aç bırakma, anormal cinsel ilişkiye zorlama gibi davranışlar pek kötü davranışa örnek olarak gösterilebilir. İşlenen fiilin devamlılık arz etmesi zorunlu olmamakla birlikte pek kötü davranış eyleminin zülüm ve işkence boyutunda olması gerekmektedir (Gençcan, s.184). Eski Medeni Kanunu'nda yer almayan ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenen "onur kırıcı davranış" ise, eşlerden birinin diğerine hakaret etmek, onu küçük düşürmek amacıyla yaptığı saldırıdır (Dural/Öğüz/Gümüş: Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku, Şubat 2019, s.111). Ayrıca her türlü onur kırıcı davranış değil, ağır derecede onur kırıcı bir davranışın boşanma sebebi sayıldığı da bilinmelidir....
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın; dava konusu kısmında "aldatma, şiddet ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma olarak, netice ve talep kısmında ise evlilik birliğinin devamı imkansız hale geldiğinden boşanma olarak belirtmiştir. Davacı vekili talebinin açıklanması yönünde tarafına verilen kesin süre içinde sunduğu 08/02/2021 tarihli dilekçe ile davanın ve taleplerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası olduğunu beyan etmiştir. Yerel mahkeme davayı hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası (TMK.nun 162. maddesi) olarak nitelendirmiş ve toplanan delilleri de bu kapsamda değerlendirmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere talep taraflara, nitelendirme hakime aittir. Hakim taleple bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davacı TMK.nun 166. maddesi kapsamında boşanma talep etmektedir....
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadın, hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davası açtığı halde bu konuda olumlu veya olumsuz hüküm kurulmayıp, talep dışına çıkılarak TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinin, erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik taleplerinin reddinin ve davacı-karşı davalı kadının boşanma davası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile vekalet ücreti istemlerinin kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dairemizin, 27.12.2018 tarih, 2018/320 esas ve 2018/1697 karar sayılı ilamı ile; "mahkemece, davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) sebebine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamasının hatalı olduğu" gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, davalı erkeğin ''eşine kötü, saygısız davrandığı, onu aşağıladığı, hakaret ettiği, eşine ve çocuğuna şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, sadakatsiz davrandığı, gelirini ailesinden gizlediği ve ortak konutu terk ettiği'' gerekçesiyle tarafların pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebepleriyle boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
Davacı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, reddedilen boşanma davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 3.Davalı-davacı kadın vekili 13.12.2022 tarihli dilekçesi ile; çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları düşük olduğundan nafakanın enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2020/110 ESAS 2021/296 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle)|Nafaka (Yoksulluk Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-birleşen davalı 27/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 18/10/2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden Doruk Efe isimli bir tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin evliliğinin ilk günlerinden süre gelen eşi tarafından sürekli tehdit, hakaret, onur kırıcı davranışları neticesinde uzun yıllardır psikolojik şiddet gördüğünü, müvekkilinin saygın bir aileden olduğu için toplumsal baskılar neticesinde bu güne kadar boşanma davası açmaktan kaçındığını, buna ilişkin delilleri...
sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, ayrıca davacı kadın ve velayeti anneye verilen ortak çocuk ... yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının da kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edeceğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....