WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2018/320 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasından vazgeçtiğini, kadının annesinin erkeği kasa gibi görerek sürekli para ve hediye baskısı uyguladığını iddia ederek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının fiziksel şiddet iddiası dosya kapsamında ispatlanmadığı, dosyaya sunulan ve Almanya'da düzenlenen 15.12.2017 tarihli raporun kadının beyanlarına göre düzenlendiği, cinsel ve fiziksel şiddete maruz kaldığına ilişkin bu rapordaki anlatımı dışında somut bir delil bulunmadığı, bu nedenle erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden karar gerekçesinin düzeltilmesine karar vermek gerektiği, erkeğin sübut bulan eylemleri 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için yeterli düzeyde olmadığı bu bakımdan 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açılan karşı davanın reddi gerektiği, ortak çocukların anne ile birlikte yaşaması, alıştıkları düzen nedeniyle velâyetlerinin anneye...

      ve fizyolojik olarak ciddi zararlara sebep olduğunu, kusurlu olanın karşı taraf olduğunu belirterek, tarafların zina, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, davalı-davacı lehine aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Kararın gerekçesiz olması, gerekçe ile hüküm fıkrasının arasında çelişki bulunması ve bu gibi kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve istinaf denetim ve yargılamasının yapılmasına engel oluşturan hususlarda HMK’nın 353. maddesi kapsamında değerlendirilerek kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesini gerektirmektedir. Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak, ayrı, ayrı, TMK’nun 162. Maddesi gereğince, Onur kırıcı davranış, pek kötü muamele, TMK’nun 166/1. Maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma nedenlerine dayanmıştır. Davacının dava dilekçesinde iki ayrı boşanma sebebine dayalı, talebinin olduğu, mahkemece kısa kararda ve hükümde sadece davanın reddine denilmekle yetinildiği, kararın hangi talebe ilişkin olduğunun yeterince açık olmadığı, bu hususun gerekçeden de anlaşılmadığı görülmektedir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalının davacıya yönelik hayata kast eyleminin bulunmadığı, pek kötü davranış eylemi iddia edilmiş ise de en son şiddet olayından sonra davacının davalıyı affederek müşterek konuta döndüğü ve evlilik birliğinin devam ettiği, sonrasında gerçekleşen şiddet olayının olmadığı tanık beyanları ile sabit olduğu, yine kanun maddesi ve yargıtay içtihatleri kapsamında ağır derecede onur kırıcı davranışın bulunduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının TMK 162 maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, davalı kocanın evlilik birliği süresince eşine kötü davrandığı, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadınlarla mesajlaşarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eve geç gelip bazı geceleri dışarda geçirerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evin ekonomik sorumluluklarını yerine getirmediği, müşterek konutun ihtiyaçlarını genellikle davalının ailesinin karşıladığı, evi ve müşterek çocuk ile...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının diğer sebepler yanında, erkeğin davasının kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurmuş olmasına, erkeğin boşanma talebinin terditli olması ve zina nedeniyle boşanma hukuki sebebinin koşullarının bulunması nedeniyle, erkeğin davasının sadece zina sebebiyle kabulü gerektiği halde, "Onur kırıcı davranış" ve "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması" yönünden de boşanma kararı verilmesi yerinde olmamakla birlikte; kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle, sonucu itibarıyla doğru olan karara karşı yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...

        istemediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, belirterek tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000' TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini, çocuğun yaşı itibarı ile baba ile kurulacak şahsi ilişkinin çocuğun şu an yaşadığı evde, annenin gözetiminde haftada birkaç saat olacak şekilde kurulmasını, müşterek çocuk için 1.500 TL tedbir / iştirak nafakasına, bozdurulan ve açılan altın hesabına aktarılan altınların karşılığı olan 7.588 TL ziynet eşyası alacağının davalının banka hesabına havale tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kendisine iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin ilgili yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış" başlıklı 162. maddesi; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur" hükmüne haiz olup, aynı Yasanın "Evlilik birliğinin sarsılması" başlıklı 166/I-II. maddesi ise; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

          Davacı kadın tarafından zina, olmadığı taktirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış ve bu suretle terditli talepte bulunulmuştur. Terditli davalarda öncelikle asli talep incelenmeli, asli talep kabul edilmediği taktirde feri talep hakkında inceleme yapılmalıdır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olması yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkilinin talebi gibi karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; boşanma ve ferilerine ilişkin verilen hükmün tümü yönünden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, hayata kast, pek kötü ve orun kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepleri ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu