"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen 12.12.2013 tarihli ilk hükümde; davacı karşı davalı kadının tedbir nafakası davası ile davalı karşı davacı erkeğin birleşen boşanma davası kabul edilmiş, kadının birleşen dava dosyasında açtığı karşı boşanma davası hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamıştır....
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesi tarafından verilen boşanma kararını istinaf etmediklerini, kusur gerekçesini kabul etmediklerini, davacı tanığının beyanlarının yok sayıldığını, kadına nafaka ve tazminat verilmesinin yanlış olduğunu, kararın boşanma maddesi dışında istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile; kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/4 madde gereğince fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yasal şartlar oluşmakla dava kabul edilerek boşanma kararı verilmiştir. Boşanma kararı istinaf edilmediği için 05.01.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya kapsamında toplanan deliller dikkate alındığında davacı erkek tarafından kadın aleyhine açılan boşanma davası neticesinde Gaziosmanpaşa 1....
Mahkemece, davacı vekilinin boşanma dava dilekçesinde "davacı için nafaka istemedikleri" yönündeki beyanının, boşanma sırasında davacı için tedbir ve yoksulluk nafakası hakkından feragat niteliğinde olduğu, feragattan feragatin mümkün bulunmadığı, davacının dava dilekçesindeki bu beyanının kendisini bağlayacağı, bu hali ile davacının yoksulluk nafakası talep etme hakkının bu beyan ile ortadan kalkmış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakası, boşanma davası açılırken dava dilekçesi ile birlikte veya boşanma davası devam ederken veyahut boşanma davası sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile istenebilir. (HGK. 10.10.1990 gün 1990/2- 407 E. 1990/487 sayılı kararı) Davanın boşanma davasında, dava dilekçesinde nafaka istemediğine ilişkin beyanı sadece tedbir nafakasını kapsar ve bu beyanın ileriye dönük haktan feragat sonucunu doğuracağını kabul etmek hukuken mümkün değildir....
GEREKÇE : Asıl dava TMK 197 maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, birleşen ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davalarıdır. Davacı-b.davalı-k.davacı kadın istinafında, tam kusurlunun koca olduğunu, bu nedenle boşanma davasının ve tedbir nafakası davasının kabulü gerektiğini, çocuklara TMK 169.maddesine göre verilen tedbir nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek asıl dava ve karşı davasının kabulünü talep etmiştir. Davalı-b.davacı-k.davalı erkek istinafında, tam kusurlunun kadın olduğunu, birleşen davasının kabulü gerektiğini belirterek lehine kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tarafların 09/06/2006 tarihinde evlendikleri, 2008 ve 2016 doğumlu 2 müşterek çocuklarının olduğu, asıl davanın 25/05/2018 tarihinde, birleşen davanın 04/07/2018 tarihinde karşı davanın ise 20/07/2018 tarihinde açıldığı görülmüştür....
Bu nedenle, davacı-davalı erkeğin, tedbir nafakası davasına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-İlk derece mahkemesince, davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı kadının boşanma davasının ve birleşen tedbir nafakası davasının reddine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata (T.M.K m.174/1-2) karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme üzerine; tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle her iki tarafın boşanma davalarının ve kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne, kadın lehine yoksulluk nafakasına (T.M.K m.175) ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, diğer istinaf talepleri reddedilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-k.davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; asıl boşanma davasının reddi, karşı boşanma davasının kabulü ve ziynet eşyası yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma; karşı dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve ziynet istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından bağımsız tedbir nafakası talebinin reddi, boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklardan ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Gerekçeli kararın davacı T1 edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı T1 gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliği sağlanarak yasal istinaf süresi beklenmek suretiyle gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanması için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2- Diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3- Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece; boşanma davası sırasında davacı ve çocuk lehine sadece tedbir nafakasına hükmedildiği, bunun dışında davacının herhangi bir nafaka talebinin olmadığı, mahkemece de nafakaya hükmedilmediği, verilen boşanma kararının 26.05.2006 da kesinleştiği, bu tarihten itibaren bir yıldan fazla sürenin geçtiği, bu nedenle davacının kendi adına nafaka istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası bakımından davanın reddine, iştirak nafakası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 375 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinde boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise de ; boşanma davasının fer'i niteliğinde olan tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiğinden davadaki istem boşanmanın kesinleşmesinden sonraki yoksulluk ve iştirak nafakası talebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....