Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davalı erkek vekilinin istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince REDDİNE B-Davacı kadın vekilinin, çocuklar yönünden istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince REDDİNE C-Davacı kadın vekilinin, kadın için takdir edilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1.bendindeki kadın yararına takdir edilen önlem nafakasına yönelik kısım ile harca yönelik 2. bendinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, (1.bentteki çocuklar yararına takdir edilen önlem nafakasına yönelik kısmın 1a bendi olarak ve 3,4,5,6.bentlerin aynen muhafazasına, ) BUNA GÖRE; 1.bentteki kadın yararına takdir edilen önlem nafakası yerine geçmek üzere 1b bendi olarak: Dava tarihi olan 17/02/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın için aylık 1.300TL önlem nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, 2.bent yerine geçmek üzere: Kabul edilen miktarlar üzerinden...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/115 ESAS 2021/500 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı ve çocuklara baskı uyguladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, abonelikleri kapattığını, kadının cep telefonu kullanmasına izin vermediğini, eş ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamayacağını söylediğini, çocuğu sınav parasını geri çektiğini, tüm bu nedenlerle kadın için aylık 3.000,00 TL, çocuklar Halime ve Mustafa için aylık 1.000,00 'er TL tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....

Sonrasında davacı erkek tarafından 07.02.2011 tarihinde davalı kadın aleyhine TMK 166/4 maddeye dayalı boşanma davası açılmış, Bakırköy 2 Aile Mahkemesinin 2011/123 Esas 2012/814 Karar sayılı 06.09.2012 tarihli kararı ile reddedilen boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl geçmiş ise de bu süreç içerisinde tarafların evlilik birliğini yürütmek için bir araya geldikleri, 1 yıldan fazla bir zaman aynı evi paylaştıkları, karı koca gibi yaşadıkları, daha sonra tekrar ayrıldıkları, bu haliyle TMK 166/4 maddesi şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onandığı, karar düzeltme talebinin de reddedildiği, kararın 10.03.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davalı kadın tarafından davacı erkek aleyhine 23.06.2014 tarihinde önlem nafakası davası açıldığı, Bakırköy 1....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2021 NUMARASI : 2020/398 ESAS 2021/212 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))| KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

müşterek evin anahtarını değiştirerek müvekkilini evden uzaklaştırması ile hareketleri ile evlilik birliğinin sonra ermesinde tam kusurlu olduğunu bu nedenle açmış oldukları karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkil lehine daha önce bağlanan 300 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye artırılmasına, boşanma halinde yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk için bağlanan aylık 150 TL nafakanın yine dava tarihinden itibaren aylık 400 TL ye artırılmasına, boşanma halinde iştirak nafakası olarak devamına, müşterek çocuk Azra'nın velayetinin annesine verilmesine, müvekkil lehine 75.000 TL maddi, 75,000 TL manevi tazminatı işleyecek yasal faiz ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Bu bakımdan geliri bulunmayan davalı kadın yararına dava tarihinden, boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakası takdir ve tayin edilmesi gerekir.Bu yön nazara alınmadan 19.12.2013 tarihli ara karar ile davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının "kusurlu" olduğu gerekçesiyle kaldırılması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.09.2015 (Pzt.)...

    Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının ayrı yaşamda haklılığının sabit olmadığını kadının daha önce açtığı önlem nafakası dosyasından feragat ettiğini, kadının ayrı yaşamda haklılığına dair hiç bir vakıaya dayanmayıp sadece erkek aleyhine alınan tedbir kararından bahsedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile aylık 1500 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası talebidir. Davacı dava dilekçesinde aylık 3000 TL önlem nafakası talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri, birleşen dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Dava, davalı-davacı adına vekili Av. T4 tarafından açılmış ve takip edilmiş, hüküm, aynı avukat tarafından istinaf edilmiştir. Boşanma davası, şahsa bağlı hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede vekile bu hususta açık yetki verilmiş olmasını gerektirir (HMK. m. 74) Dosyadaki vekaletname, genel dava vekaletnamesi olup, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımına ilişkin özel yetkiyi taşımamaktadır....

    Davalı koca tarafından, boşanma davası açılmakla, davacı kadın ayrı yaşama hakkını kazanır. Boşanma davasının reddinden sonra, davalı kocanın birlikte yaşama konusunda girişimde bulunmadığı sürece, davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun kabulü zorunludur. Somut olayda; nafaka davası devam ederken davalı koca tarafından davacı kadın aleyhine 09.05.2016 tarihinde şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası açılmış, 06.07.2017 tarihinde ise dosyanın takip edilmemesi üzerine işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra davalı koca tarafından evlilik birliğinin kurulması konusunda herhangi bir çaba sarfedilmemiş, davacı müşterek konuta dönmemiştir.Bu durumda, davacı kadın ayrı yaşamakta haklıdır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk derece mahkemesince erkeğe verilen kusurlardan vakıa olmadığı halde çocuğu meşru ve makul olmayan sebeple aldırmak istediğine dair verilen kusurun hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurun doğru ve yerinde olduğu, erkeğe verilen kusur karşısında davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak kadın için önlem nafakası verilmesinin ve miktarının doğru ve yerinde olduğu, çocuğun yaşının küçük olması, anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olması, sosyal inceleme raporunda velayetin anneye verilmesinin çocuğun anne ile birlikte kaldığının anlaşılması karşısında çocuğun velayetinin anneye verilmesinin ve çocuk için önlem nafakası verilmesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kısmen kabul edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu