Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

istinaf talebinde bulunulması üzerine, ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebi kabul edilerek yeniden hüküm kurulmuş, boşanma davasına yönelik istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların on yıl kadar önce evlendiklerini, geçinemediklerinden halen ayrı yaşadıklarını, aralarında boşanma davasının devam ettiğini, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen ve muhtar ile azaların imzasını da taşıyan eşya listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının davalının yedinde kaldığını, davacıya teslim edilmediğini belirterek, senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 24.810 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, davacının tespit dosyasında da görüleceği üzere eşyalarını alıp götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının bulunmadığını, boşanma davasında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının zaman zaman evi terk edip gittiğini, bu terkler sırasında dava konusu edilen bütün eşyalarını götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, kadının talep ettiği ziynet eşyalarının tür ayar ve gramına erkeğin itirazının olmadığı, davalı erkek tarafından kadının ziynet eşyalarını evi terk ederken götürüldüğünün iddia edildiği, kadının ortak konuta alınmaması, ortak konuta döndüğünde ise evin tamamen boşaltılması sabit ise de; ziynet eşyalarının evde kaldığının kadın tarafından ispat edilemediği, kadının yemin deliline dayandığı, ancak adına çıkarılan yemin davetiyesine süresinde cevap vermediği, böylelikle yemin teklif etme hakkını da kullanmamış olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, ziynet alacağı davasının reddi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı kadının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ziynet alacağı davası boşanma ve fer'i taleplerle birlikte açılmıştır. Davaların birlikte görülmesi bağımsız hukuki varlıklarına halel getirmez. Alacak davası boşanma ve fer'i istemlerden ayrı bir davadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından açılan boşanma davası ve ziynet alacağı davasının İlk Derece Mahkemesinin 2021/209 Esasına kaydedildiği, tensip zaptının 19.bendi ile davacıya talep ettiği ziynet eşyaları için bedel belirtmek üzere HMK 119/1- d maddesi gereğince süre verildiği, işbu zaptın davacı asile 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının adli yardım talebinin mahkeme tarafından kabul edilerek bu karara istinaden baro tarafından Avukat Ali Keskin'in 07/01/2022 tarihinde 2021/209 sayılı dosyada davacı vekili olarak adli yarımdan atandığı, 14/02/2022 tarihinde de vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği, 11/10/2022 tarihinde ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verildiği, her ne kadar baronun görevlendirme yazısında vekilin 2021/209 sayılı boşanma dosyası için görevlendirildiği belirtilmiş ise de, baronun görevlendirme tarihinde 2021/209 sayılı dosyanın hem boşanma hem de ziynet alacağı davasını içermesi, ziynet alacağı yönünden henüz bir tefrik...

      Taraflar arasında görülen Uşak Aile Mahkemesinin 2008/1141 esas ve 2010/733 karar sayılı kesinleşmiş boşanma ilamı incelendiğinde “...davacı kadının evlilik birliği içinde henüz boşanma gerçekleşmeden başka bir erkekle kaçıp duygusal ilişki yaşadığı,böylece davacı kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihlal eden ağır kusuru bulunduğu...” kabul edilerek boşanmaya karar verildiği görülmüştür. Kesinleşmiş boşanma ilamı ve boşanma gerekçesi karşısında davacı kadının davalı eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun ve Borçlar Kanunu'nun 244.maddesi gereğince davalı koca yönünden bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Ancak,dosya kapsamından davacı kadın tarafından talep edilen ve mahkemece davalıda kaldığı kabul edilen ziynet eşyalarının tümünün davacı koca ve ailesi tarafından takılıp takılmadığı anlaşılamamaktadır....

        O halde davalı-davacı (kadın)'ın birleştirilen boşanma davasının da kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kadının birleştirilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı (koca)'nın boşanma davası ve fer’ileri yönünden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden bu yöndeki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün, ziynet eşyası yönünden ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.11.2014 (Pzt.)...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan ziynet eşyalarına ait alacak davasında, davacı B.K hükümlerine göre davacı yönünden boşanma davası ile bağıştan rücu şartları oluştuğundan davacı tarafın talebinin yerinde olmadığını, bağıştan rücu şartları oluştuğundan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmayarak, hüküm ziynet alacağı yönünden kesinleştiğinden, erkeğin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-karşı davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Ziynet talebinin kabul edilen miktarı 49.278 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri, yargılama giderleri, vekalet ücreti ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Ziynet talebinin kabul edilen miktarı 45.170 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sının 72.070,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

                UYAP Entegrasyonu