Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenle, davacı- davalı kadının ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücretine yönelik, davalı- davacı erkeğin ise ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların TMK m. 166/1 gereğince boşanmalarına, tarafların nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir....

    Dolayısı ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalının ziynet alacağına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ziynet alacağına hüküm kısmının 8,12,13 ve 14 no’lu bentlerinin kaldırılarak, davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1- Davalının ziynet alacağı dışındaki istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının ziynet alacağına yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Kahramanmaraş 2....

    karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle erkeğin, ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş; boşanma davası yönünden tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir....

      Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Somut olaya gelince; davacı kadın, ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 13.000,00 TL ziynet bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; ziynet alacağı istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Dosya incelendiğinde; Elazığ 1. Aile Mahkemesi’nin 2017/783 E.. sayılı dosyasında erkek tarafından boşanma davası açıldığı, kadın tarafından da karşı boşanma ve ziynet alacağı davası açılmıştır. Daha sonra tarafların feragat dilekçesi vermeleri üzerine mahkemece her iki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, tarafların istinaf etmemesi üzerine karar kesinleşmiştir. Davacı kadın, feragatle sonuçlanan davadan sonra yeniden boşanma ve ziynet alacağı talebiyle dava açmış ve bu kez mahkemece daha önce açılan davada feragat edildiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Her ne kadar Elazığ 1....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve ziynet alacağı davasıdır....

        İleri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ile asıl ve birleşen boşanma davaları usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı-karşı davacının vekalet ücretlerine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyasının tarafına verilmesini talep ederek ziynet eşyası yönünden tam eda davası açmıştır. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ziynet eşyalarına ilişkin açıklamada ziynet eşyası alacağı davasını belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyan etmiş ise de dava türü ıslah ile değiştirilemez. Davacı vekilinin ziynet eşyalarını açıkladığı dilekçe de altınların değeri 10.000,00_TL belirlenmiş olup bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyaları bedellerinden fazla olduğu görülmüştür ....

        bulunmadığından, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ziynet eşyası davasına ilişkin kararının kaldırılmasına ve ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....

        Taraflar 17.7.2003 tarihinde evlenmiş, 24.1.2005 tarihinde koca tarafından açılan boşanma ve ferilerine dair davanın kabulüne ilişkin hükmün boşanmaya ilişkin bölümü 12.9.2007 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. Temyiz incelemesine konu davanın davacısı- boşanma dosyasında davalı sıfatını taşıyan ..., boşanma davasına cevaplarını bildirirken, boşanmaya karar verilmesi durumunda evlilik birliği içinde koca adına edinilen araç için katılma alacağı ve evlilik birliği içinde satıldığını bildirdiği kişisel eşyalarına (takılarına) yönelik alacak isteğinde bulunmuş, boşanma davası ile birlikte görülen ziynet eşyalarına ilişkin talebi bakımından usule uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm 27.7.2009 tarihinde kesinleşmiştir....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek tarafından 02.06.2014 tarihinde boşanma, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, cevap ve karşı dava dilekçesiyle 10.11.2014 tarihinde karşı boşanma ve ziynet alacağı davası açılmıştır. Mahkemece, erkeğin kusurları yazılmak suretiyle boşanma davasının ve ispatlanamadığından bahisle kadının ziynet davasının reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu