Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-karşı davacı kadın aleyhine hükmolunan ziynet alacağı talebinin reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacı-karşı davalı erkek lehine ilk derece mahkemesince kadının ziynet alacağı talebi reddedilmiş, bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince istinaf talebi esastan reddedilmiştir. Hükme esas ziynet eşyası davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK m. 362) kesin niteliktedir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek, baba ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına, müşterek çocuk ve kadın lehine aylık 350,00'şer TL tedbir/iştirak-yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline, kadın lehine 10.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın erkekten tahsiline, karşı davanın reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 43.645,63 TL ziynet alacağının yasal faiziyle erkekten tahsiline, kadının çeyiz alacağı davasının kısmen kabulü ile 8.450,00 TL çeyiz eşyası alacağının davalı-karşı davacıdan tahsiline, kadının fazlaya ilişkin çeyiz eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili; kusur durumu, asıl ve karşı boşanma davası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davacı erkek tarafından açılan boşanma davası ilk derece mahkemesinin 2017/251 E numarasına kaydedilmiş, bu dosya kapsamında davalı-davacı kadın tarafından sunulan cevap-karşı dava dilekçesi ile boşanma ve boşanmanın fer'i niteliğindeki taleplerle birlikte ziynet alacağı talebinde bulunulmuş, ziynet alacağı davası yönünden nispi harç yatırılmamış, yargılamanın 06/10/2020 tarihli celsesinde "davalı-davacının ziynet eşyası talebinin harç yatırıldığı takdirde dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına" dair ara karar kurulmuş ve karşılıklı boşanma davaları hakkında hüküm verilmiş, mahkemece re'sen yapılan tefrik işlemi sonucunda davalı-davacı kadının ziynet eşyası talebi ilk derece mahkemesinin 2020/294 E numarasına kaydedilmiş, 23/11/2020 tarihli tensip tutanağı ile davacı kadına harç ve gider avansı eksiğini tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve kesin sürenin tebliğine ilişkin herhangi bir tebligat yapılmaksızın, HMK'nın 114/1- g, 115/2 ve 120/2. maddeleri uyarınca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına verilen tazminatlar, nafakalar ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı kadının ziynet alacağı davası kabul edilerek bedellerine hükmedilmiştir. Mahkemece, bu miktarlara nasıl ulaşıldığı, hangi ziynet eşyaları bedelinin bu miktar olduğu, karar yerinde tartışılmamış ve gösterilmemiştir. Sadece dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet düzenlemesi ve kadının kabul edilen ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde tek tek saydığı ziynet eşyalarının aynının ya da bedellerinin tarafına verilmesini talep etmiş, mahkemece; davalının kadına ait ziynet eşyalarını iş yeri açmak için aldığı ve kadına iade etmediği gerekçesiyle ziynetlerin toplam bedeli olan 15.736,00 TL'nin davalıdan alınarak kadına iadesine karar verilmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, velayet, tazminat ve ziynet eşyası alacağı taleplerinin reddi, nafaka ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının miktarı, reddedilen ziynet alacağı davası ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına, ve dava tarihi 30.05.2014 olduğu halde karar başlığında 11.05.2017 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında katan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir...
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Dava, anlaşmalı boşanma davası (TMK m.166/3) olarak açılmış, anlaşma sağlanamaması üzerine dava çekişmeli boşanma davasına (TMK m.166/1-2) dönüşmüştür. Davacı kadın çekişmeli boşanma dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında ziynet ve çeyiz alacağı talebinde de bulunmuştur. Ziynet ve çeyiz alacağı boşanmanın feri (eki) niteliğinde değildir. Davacı kadının bu talepleri yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından ziynet ve çeyiz alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
ile Yargıtay temyiz yolu açık, ziynet eşyası alacağı davası yönünden kesin (HMK,362/1- a) olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Dava, boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, boşanma ve çeyiz eşyalarına ilişkin hükümler istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davalı, davacı lehine iki defa vekalet ücretine hükmedildiği için istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, boşanma davası ile ziynet davası iki ayrı dava olduğundan ziynet eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından, boşanma davası ve ziynet eşyası alacağı davası için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğundan davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....