"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Takı Alacağı - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (koca)'nın temyizi üzerine 04.06.2012 tarihli Dairemizin ilamı ile davalı-davacı (koca) yararına kadının ziynet isteğinin reddedilen kısmı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen hükümde davacı-davalı (kadın)'ın 25.03.2011 tarihinde nispi harcını tamamladığı 80.000 TL'lik ziynet talebinden 4.270 TL'lik kadın lehine kabul edilen kısmın dışında kalarak reddedilen 75.730 TL'lik kısım üzerinden davalı-davacı (koca) yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ziynet isteğinin reddedilen kısmının 5.730 TL olarak hesaplanması ve bu bedel...
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin gerek boşanma, gerekse ziynet eşyası yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar yasası uyarınca ziynet eşyası yönünden alınması gereken 1.619,63.-TL.den davalı tarafça peşin olarak yatırılan 404,00.-TL.nin mahsubu ile bakiye 1.215,63....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyaları ile ilgili cevap vermeyerek davayı inkar etmiştir. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını, ispat yükü altındadır. Bu hususta davacı tanık bildirmiş ise de tanıkların boşanma davasına yönelik beyanda bulundukları görülmektedir. Dava boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı tanıklarının boşanma davasında verdikleri ifade ile yetinilmesi doğru değildir. Davacı tanıklarının ziynet alacağı davası ile ilgili ayrıntılı beyanlarının alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece boşanma taleplerinin haklılığına karar verildiğini ve bu sebeple tarafların boşanmasına karar verdiğini, bu hususa bir itirazlarının olmadıklarını beyanla:maddi ve manevi tazminat,yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, tazminatlar, nafakalar, kocanın soyadını kullanmaya izin davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal...
Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-karşı davacı kadın da boşanma davası açmakta haklı olup, kadının boşanma davasının da kabulü (TMK.md.166/2) gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet alacağını da içerecek şekilde 80.000 TL. maddi tazminat talebinde bulunmuş, 25.07.2013 tarihli dilekçesi ile bu talebin 45.500 TL.’sinin ziynet alacağına ilişkin olduğunu belirterek bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kısa karar ve kısa karara uygun düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "Davanın reddine" denilmek suretiyle tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmuş, kararın gerekçesinde ise kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddedildiği belirtilmiştir. Hakim her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmakla yükümlüdür. Mahkemece kurulan hükümden kadının hangi davasının reddedildiği açıkça anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Alacak Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve alacak davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; reddedilen kendi boşanma davası ve tedbir nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından da; reddilen kendi boşanma davası yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadın vekili Av. ......
Ziynet eşyalarının kadın üzerinde taşınması doğal ise de evden fiziksel şiddete uğrayarak ayrılan bir kadının ziynet eşyalarını da üzerinde taşıması olağan olarak kabul edilemez. Her ne kadar somut olaydaki dava dosyasında şiddet iddiası bulunmasa da yukarıda bahsi geçen boşanma ilamı ile davacının davalıdan şiddet görmesi üzerine yakınlarına sığındığı ve tarafların bu şekilde ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda müşterek haneden fiili şiddete maruz kalarak ayrılmak zorunda kalan kadının ziynet eşyalarını yanına alma fırsatı bulamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece talep edilen ziynet eşyalarına yönelik istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda, dava dilekçesinin 8. bendinde "... müvekkilim için rıza dışı alınan düğünde takılan altınları, en ufak kıyafetine kadar tüm eşyaları ve ev kiralayıp eşya alıp yaşam düzeni kurması gerektiği göz önüne alınarak 50.000,00 TL maddi tazminat... talebimiz vardır." şeklinde ifadelere ve talebe yer verilmiştir. 50.000,00 TL'lik maddi tazminat talebi içerisinde hem ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebi hem de TMK'nun 174. m.sinden kaynaklanan boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat talebi yer almaktadır. Başvuru harcı hukuken hem boşanma davasını hem de ziynet eşya davasını kapsar....