Dairemize verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, ziynet eşyası alacak davası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
(HMK mad. 297/2) Somut davada, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği, yasal karinenin aksinin hangi deliller ile ne şekilde ispatlandığına ilişkin sübutun gerekçede açıklanmadığı görülmüştür. 2- Ziynet eşyası alacak davasının boşanma davası ile birlikte açıldığı, sonradan tefrik edildiği, bir kısım yargılama sürecinin boşanma dava dosyası içerisinde yapıldığı dikkate alındığında, tarafların boşanmasına ilişkin mahkemenin 2019/291 esas, 2021/216 Karar sayılı dava dosyasının delil olarak dosya içerisine alınması, bu dosya içerisinde alacak davasına ilişkin olan tüm delillerin eldeki dava dosyası ile birlikte değerlendirilmesi, istinaf incelemesinde de değerlendirmeye esas olmak üzere, dava dosyası içerisinde gönderilmesi gerektiği anlaşılmıştır. 3- Yerel mahkemece, hüküm altına alınan altınların niteliği ve değeri yönünden bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmış ise de, dosyada bulunan bilirkişi İbrahim Polat tarafından hazırlanan tarihsiz raporda "ziynet...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/571 KARAR NO : 2023/576 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2022/293 ESAS, 2022/1035 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, müvekkiline ait tüm takıların ve yatak odası takımının davalının uhdesinde olduğunu, ziynet eşyaları ile davalı adına kayıtlı ev ve aracın edinildiğini, ileri sürerek söz konusu ziynetlerin ve yatak odası takımının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/72 KARAR NO : 2021/52 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2018/598 ESAS, 2019/879 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI - ALACAK KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 tarihinde evlendiklerini, daha sonra karşılıklı boşanma davası açtıklarını, düğün merasimi sırasında sadece müvekkiline 2 adet Adana burması bilezik, ortalama tanesi 20 gram 9 adet bilezik, 25 adet çeyrek altın takıldığını, söz konusu takıların düğün merasiminin ardından borçların ödeneceği söylenerek...
Aile Mahkemesinin 2017/627 Esas sayılı dosyası ile 09/08/2017 tarihinde boşanma davası açtığını, bu tarihte davacı tarafça kasada olduğu iddia edilen ziynet eşyalarının kolaylıkla alınabilecek iken davacı tarafın 17/08/2017 tarihinden müvekkili tarafından altınların kasadan alındığını iddia ederek asılsız ithamda bulunduğunu, ziynet eşyalarının kasada olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu, kasadan alındığı iddia edilen 17/08/2017 tarihinden sonra tarafların çekişmeli boşanma davasını anlaşmalı olarak bitirdiklerini, anlaşmalı boşanma için görüşme sırasında taraflar arasında ziynet eşyalarına ilişkin herhangi bir anlaşmazlığın olmadığını, davacının ziynet eşyalarını müvekkili tarafın alındığı iddiasının inandırıcılıktan uzak olduğunu, nakit paranın ziynet eşyası olarak sayılmadığını, bu nedenle nakit para talebinin de yerinde olmadığını, ziynet eşyaları evlendikten sonra davacıya teslim edildiğinden davacının tasarrufuna bırakıldığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...
Davacı davalı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet eşyası alacağına yönelik dava açılmış, dava açılırken ziynet alacağı davası ile ilgili harç yatırılmamış, ilk derece mahkemesince boşanma davasından tefrik edilen ziynet eşyası alacağı davasında harcın yatırılması için 28/02/2018 tarihli ara karar ile davacı -davalı kadın vekiline kesin süre verilmiş, davacı- davalı kadın vekilinin kesin süre sonrasında başvuru harcını yatırdığı, ancak ara kararda yatırılması gereken harç miktarlarının açıkça yazılmaması ve harcın yatırılmaması halinde hukuki sonuçlarının ne olacağının belirtilmemesi nedeniyle verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Davacı- davalı kadına eksik harçları yatırması için usulüne uygun olarak süre verilmesi (Harçlar K.md.30- 32), eksik harcın tamamlanması halinde kadının açmış olduğu ziynet alacağı davasının esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; ziynet alacağı davasının kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış boşanma ve ziynet alacağı davası olarak dairemizin 2021/1323 esas sırasında kayıtlı iken dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen ZİYNET EŞYASI alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının koca tarafından alındığını ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanıklarının ziynet eşyalarına ilişkin beyanları kadından aktarıma dayalı beyanlar olup bu hususta kadının iddiasını ispat etmeye tek başına yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Dolayısı ile davacı ziynetlere ilişkin davasını tanık beyanları ile ispat edememiştir. Ancak davacı yemin deliline de dayanmıştır....
Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; ziynetlerin erkekte kaldığının ispatlanamadığını, kabul kararının yanlış olduğunu, eksik ve objektif olmaktan uzak bilirkişi raporunun karara dayanak yapıldığını belirterek, ziynet alacağı davasının kabulüne dair kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile; kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kişisel eşya niteliğinde ziynet eşyası davasıdır. Yargılamanın başında tarafların karşılıklı boşanma davaları hakkında verilen kararlar kesinleşmiş, ziynet eşyası ve kadının alacak davası yönünden Dairemizce verilen kaldırma kararından sonra kadının alacak talebinin tefrikine karar verilmiş, incelemeye konu dosyada ziynet eşyası yönünden kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiş, erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 NUMARASI : 2021/199 ESAS, 2021/351 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında derdest boşanma davası bulunduğunu, evlilik birliği sırasında yaşanan olaylarda ve davacının ortak konuttan ayrılması sırasında tüm ziynet eşyasının kendisinden gizlendiğini, talep edilmediği halde kendisine teslim edilmediğini, ziynet eşyalarını davalıya ait Ziraat Bankası Libadiye Şubesindeki hesapta olduğunu, takıların orada daha güvende olacağını belirterek davacının kasaya koyduğunu, düğünde 4 yarım altın, 2 gr altın...
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Mahkememizin 2020/567 Esas -2021/409 Karar sayılı dosyası ile taraflar arasında yargılaması sona eren Boşanma davasına ilişkin dava dosyası da incelenmiş, boşanma davasına ilişkin dava dosyası incelendiğinde davacı kadının evlendikten bir kaç ay sonra davalının erkek kardeşi ile birlikte kaçtığı, boşanma davası yargılaması sırasında ziynet eşyalarından bahsedilmediği anlaşılmaktadır....