Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, kadının talep ettiği ziynet eşyalarının tür ayar ve gramına erkeğin itirazının olmadığı, davalı erkek tarafından kadının ziynet eşyalarını evi terk ederken götürüldüğünün iddia edildiği, kadının ortak konuta alınmaması, ortak konuta döndüğünde ise evin tamamen boşaltılması sabit ise de; ziynet eşyalarının evde kaldığının kadın tarafından ispat edilemediği, kadının yemin deliline dayandığı, ancak adına çıkarılan yemin davetiyesine süresinde cevap vermediği, böylelikle yemin teklif etme hakkını da kullanmamış olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, ziynet alacağı davasının reddi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı kadının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ziynet alacağı davası boşanma ve fer'i taleplerle birlikte açılmıştır. Davaların birlikte görülmesi bağımsız hukuki varlıklarına halel getirmez. Alacak davası boşanma ve fer'i istemlerden ayrı bir davadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2020/209 ESAS, 2022/123 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, nikahta ve nikah sonrası müvekkilinin ailesi ile eş dost ve akrabaları tarafından takılan aşağıda yazılı altınlar ve takılar davalının tasarrufunda kalmış olup iade edilmediğini, 3 adet cumhuriyet altın lira, 2 adet yarım altın lira, 2 adet ziynet, 47 adet çeyrek altın lira, 19 adeti gr....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm kusurun davacıda olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, iddiaların doğru olmadığını, ziynet eşyalarının davacı tarafından alındığını, müvekkilin asgari ücret ile çalıştığını belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusunun, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma ve ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece, boşanma davasının kabulüne, ziynet eşyası alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı her iki tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Bu durumda, gerek 1. bentteki dava konusu araç satışı, gerekse banka kasasının açılma tarihi ve davacı/karşı davalı Fatma'nın kasanın açıldığı tarihte Adana'daki banka şubesinde çalıştığı gözönüne alındığında; davalı/karşı davacı Hayrettin'in bu alacak kalemine yönelik savunmasına değer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı/karşı davalı Fatma'nın ziynet eşyası alacağıyla ilgili olarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle gerçekleşecek sonuca göre ve davacı/karşı davalının dava dilekçesindeki ziynetlere ilişkin talep miktarı da talepte dikkate alınmak suretiyle ziynet alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken; Mahkemece bu alacak içinde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. II....
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma, karşı dava ise, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ziynet alacağı davasıdır. Davacı-k.davalı erkek istinafında, boşanma yönünden kararı istinaf etmediklerini, sadece ziynet yönünden istinaf talebinin bulunduğunu, ziynetlerin varlığının ispat edilememesine ve tanıkların ziynetler konusunda bilgi sahibi olmamasına ve kadına 45.000 TL ödemesine rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının ziynetleri rızası ile verdiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyasına Dayalı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, ziynete dayalı alacak davası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise davacı-karşı davalı kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynete dayalı alacak davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-karşı davalı vekili Av. ... ve davalı-karşı davacı ... 07.07.2017 tarihli dilekçeyle temyiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden, temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Ziynet eşyası davasının kabulüne yönelik davalı karşı davcının istinaf talebi incelendiğinde ziynet eşyası davasının harç alınmadan görüldüğü anlaşılmakla, ziynet eşyası davasının bu davadan tefriki ile dairemizin ayrı bir esasına kaydına, istinaf incelemesinin tefrik edilen dosya üzerinden incelenmesine karar verilmiştir. Özetle mahkemece boşanma davaları yönünden dosyadaki delilere, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ve yargıtay içtihatlarına uygun olarak karar verildiğinden davacı karşı davalı erkeğin boşanma davaları ve ferilerine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, ziynet eşyası davası yönündeki istinaf talebinin ise; tefrik edilen dosya üzerinden incelenmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu husus nazara alınmadan hüküm altına alınan alacak için yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı (birleşen davalı)nın boşanma davası kabul edilmiş, bu sebeple lehine vekalet ücreti takdir ve tayin edilmiştir. Ne var ki, yaptığı yargılama giderleriyle ilgili bir hüküm kurulmamıştır. Açtığı boşanma davası kabul edildiğine göre, davacı (birleşen davalı)nın yaptığı yargılama giderlerinin diğer taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru görülmemiştir....
Ben kendim için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmiyorum. bu haklarımdan feragat ediyorum, Özgür iradem ile ve hiçbir baskı altında kalmadan bu şekilde boşanmaya karar verdim. Davalıdan yargılama gideri talep etmiyorum. Davanın kabulüne karar verilsin. Anlaştığımız gibi karar verilmesi için sözlü tahkikata geçilsin, ayrı gün belirlenmesin.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı duruşmada alınan beyanında; “Davacı tarafından açılan boşanma davasını kabul ediyorum. Davacı ile evlilik birliğini sürdürmemiz mümkün değildir. Davacı ile müşterek çocuklarımız reşittir. Ben kendim için davacıdan aylık 1.000,00- TL yoksulluk nafakası talep ediyorum. Ben kendim için davacıdan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmiyorum....
Aile Mahkemesinin 27/05/2021 tarih, 2017/788- 2019/344 esas karar sayılı dava dosyası ile boşanmalarına karar verildiği, kararın 27/05/2021 tarihinde kesinleştiği, davacı kadın tarafından kişisel ziynet eşyası alacak davası açıldığı anlaşılmıştır....