Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminatlar ve nafakaların miktarı ile ziynet eşyası alacağı talebi ve ziynet eşyası alacağı davasında hükmolunan vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarının tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminatın reddi ve vekâlet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, ziynet alacağı davasının kabulü, yoksulluk nafakası, davacının feragat ettiği para alacağına yönelik verilen vekâlet ücreti kararının kesin şekilde verilmemesi, reddedilen tazminat, vekâlet ücreti ve boşanma hükmünün kesinleştirilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda eşini hırsızlıkla suçlayan davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunmuş, kusur tespiti davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Alacak-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddolunan ziynet ve para alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın eşinin hastalığı ve tedavisi ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı koca tamamen kusurludur. Kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanamamıştır....

          ve gerçekleşen diğer vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

            BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce yapılan yargılama sonunda; davalı-karşı davacının asıl ve karşı boşanma davası ile çeyiz eşyasına yönelik istinaf istemlerinin reddine, ziynet eşyasına yönelik istinaf talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. TEMYİZ SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararını her iki boşanma davası ve ziynet alacağı yönlerinden temyiz kanun yoluna taşımıştır. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet ve çeyiz eşyasına, karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-k.davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönlerinden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma ve ziynet alacağı; karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre "resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır." TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğu düşecek olması gerekir....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece; "davacı kadının kardeşlerinin erkek eşe fiziksel şiddet uygulaması, kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale etmeleri, kadının ziynet eşyalarını eşinin rızasını almaksızın ailesine vermesi ve eşine sen erkek değilsin, sen adam değilsin, senin elinden bir iş gelmiyor şeklinde sözler söylemesi sebepleriyle boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, erkek eşin kadına fiziksel şiddet uyguladığına ilişkin tanık beyanlarının çelişkili olması, bu vakıa erkek eşe kusur olarak yüklense dahi kadın eşin ağır kusurlu olduğu ve erkek eşin boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması olmayacağı" gerekçesiyle, kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşinin gözünü morartacak şekilde fiziksel şiddet uyguladığı ve eşinin ailesi ile görüşmesine engel olduğu, buna karşılık davacı kadının da eşine "sen erkek değilsin, sen adam değilsin...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, maddi tazminat, velayet ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillerden mahkenin de kabulünde olduğu gibi boşanmaya neden olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı-davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

                  UYAP Entegrasyonu