TMK’nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılık nedeninden kaynaklanan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan boşanma davası da reddedilmiştir. O halde mahkemece, TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
O halde mahkemece; tedbir nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı kadının eldeki tedbir nafakası davasını 21.03.2013 günü açtığı, işbu davanın davalısı kocanın da 10.06.2013 günü boşanma davası açtığı, boşanma davası sırasında kadın lehine aylık 150,00 tedbir nafakasına, müşterek çocuk Batuhan lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma davasından önce açılan iş bu nafaka davasında verilen tedbir nafakası ile boşanma davasının yargılaması sırasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tahsilinin gerektiği, temyize konu kararda bu durumun belirtilmediği, bunun ileride ilamın infazında problem yaratabileceği anlaşıldığından ve bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....
Davada, TMK'nun 197 vd. maddeleri gereğince tedbir nafakası talep edilmektedir....
Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/2011 tarihli 2010/15-2011/106 Esas ve Karar sayılı kararı ile, tarafların ayrı yaşadığı süreç içinde davacı kadın için 175,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, tarafların sözkonusu nafaka davası devam ederken aynı mahkeme nezdinde açılan 09/04/2012 tarihli 2011/90-2012/96 Esas ve Karar sayılı, 24/01/2013 kesinleşme tarihli ilamı ile boşandıkları; boşanma davasında davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmadığı anlaşılmıştır. Birleşen davada uyuşmazlık; taraf vekillerince sehven yoksulluk nafakası olarak nitelenen Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/07/2011 tarihli 2010/15 - 2011/106 Esas ve Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan 175,00 TL tedbir nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda boşanma kararı 24.01.2013'de kesinleşmiş, eldeki dava boşanmadan sonra 08.05.2015'de açılmıştır....
Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, ... Aile Mahkemesinin 2008/58 E., 2009/1098 K., sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 150 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm ....06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. O halde mahkemece; daha evvel hükmedilen yoksulluk nafakasının kesinleşme tarihi esas alınarak, iş bu dava tarihinde yoksulluk nafakasının arttırılma talebi hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile boşanma davasının açılma tarihi esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya sürekli haksız isnatlarda bulunduğunu,davacı boşanma davasından feragat ettikten sonra ortak yaşamın devam ettiğini, ancak davacının maddi kazanç elde etmek için sürekli tartışma çıkardığını, en son davalıyı manevi olarak taciz etmek için işyerine geldiğini, hakaretler savurduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava tarihinden itibaren aylık 1200,00-TL olan tedbir nafakasının aylık 300,00-TL arttırılarak aylık 1.500,00-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı (karşı davacı ) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (karşı davacı vekilinin ) sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Uyuşmazlık asıl davada iştirak nafakasının artırılması , karşı davada iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir....
Kadın tarafından boşanma davasından önce açılan bağımsız tedbir nafakası davası sonucunda Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/421 E.- 2014/828 K. sayılı ilamı ile kadın lehine aylık 750 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve halen devam ettiği anlaşılmış ise de; bu nafaka eldeki boşanma dava dosyasında TMK'nun 169.maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakasının istenmesine ve mahkemece hüküm kurulmasına engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı-Boşanma Taraflar arasındaki nafaka ve boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-davalı kadın tarafından 22.05.2014 tarihinde açılan bağımsız tedbir nafakasının artırımı davası ile davalı-davacı erkek tarafından 08.07.2014 tarihinde açılan boşanma davası birleştirilmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası artırımı davası yönünden kurulan hükümde "Mahkemenin 2007-371 - 2008/54 esas karar sayılı dosyası ile ortak çocuk.... için takdir edilen aylık 100,00 TL tedbir nafakasının aylık 200,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk için takdir edilen 200,00 TL tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine...