Mahkemece, 19/02/2020 tarihli ara kararda davalı kadının aylık 400 TL yoksulluk nafakası aldığına ilişkin beyanı göz önüne alınarak davalı kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de, kadının cevap dilekçesinde bahsetmiş olduğu tedbir nafakası dosyasının getirtilerek incelenmediği, ayrıca böyle bir tedbir nafakası dosyası varsa da, TMK'nın 197.maddesi uyarınca verilen tedbir nafakasının TMK'nın 169.maddesi uyarınca verilecek olan tedbir nafakasına engel teşkil etmediği, mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dava tarihi göz önüne alınarak TMK 169.maddesi uyarınca kadın lehine uygun bir tedbir nafakasına (TMK'nın 197.maddesi uyarınca hükmedilen bir tedbir nafakası var ise tahsilde tekerrür olmamak şartı ile) hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
197/1 maddesi gereğince hükmedilen tedbir nafakasının, tedbir nafakasının kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devam edeceği yönündeki belirlemenin maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (A.A.Ü.T. mad. 9/2)....
Mahkemece; tanık anlatımları ile davacının ayrı yaşamakta haklı olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı yönünden tedbir nafakası isteminin reddine, müşterek çocuk yönünden ise tedbir nafakası isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir (TMK. md. 197). Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda; dava dilekçesi ile davalı hakkında Kale Sulh Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ileri sürülmüş, ayrıca bu dava dosyası davacı tarafça delil olarak bildirilmiştir. Ne var ki mahkemece, delil olarak bildirilen dava dosyası celbedilip incelenmemiş, eksik inceleme ile karar verilmiştir....
Ortak çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) dikkate alındığında ilk derece mahkemesince hükmedilen 200,00’er TL tedbir nafakası ile 300,00’er TL iştirak nafakası miktarının yüksek olmadığı anlaşılmakla kocanın bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi cihetine gidilmiştir. Açıklanan sebeplerle davalı kocanın istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından usul hükümleri, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md. 166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilerek kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının daha öncesinde açılıp karara bağlanan önlem nafakası davasına ilişkin nafaka artırım talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata, tarafların fazlaya ilişkin ve başkaca taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169)....
Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerine, iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Dairemizin 2021/2604 esas ve 2021/2516 karar sayılı ilamı ile; davacı erkek vekili Av....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı - davacı kocanın tüm, davacı - davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
Somut olayda ise, taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle, nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka, tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK m. 197) Buna göre, mahkemece hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda, mahkemece; bağımsız açılan nafaka davasında, "kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına" şeklinde hüküm tesisi ve "tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile" ibaresinin eklenmemesi doğru görülmemiş, ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından hükmün HUMK 438/VII, C.2 hükmü ile 6100 sayılı Yasanın 370/2, ek 3/1 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....