Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a aylık nafaka vermeyip, toplu olarak bir defada 40.000.00 TL. ödendiği" belirtilmiş olmakla, davalı kadına nafaka adı altında toplu bir paranın ödendiği halde, davalı kadın lehine nafaka ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....

    TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, tedbir nafaka davasının kabulü, boşanma davasında kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yılık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelemesine ihtiyaç duyulan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/66- 2010/35 esas ve karar sayılı dosyasının veya onaylı örneğinin eklenerek dosya ile birlikte gönderilmek üzere mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2012 (Salı)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemes I DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı kadın vekili 22.03.2005 günlü oturumda "boşanma davasında vekil değilim, nafaka davasında vekilim ...." şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu nedenle gerekçeli kararın davalı-davacı ...'e tebliği ile belgesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.02.2006 pzt. :...

            Mahkemece; boşanma davası ile bu davanın taraflarının aynı olduğu, iş bu dosyanın dava konusunun asıl dosya olan boşanma davasının ferisi niteliğinde bulunduğu, farklı kararların çıkmaması için dosyaların birleştirilmesi gerektiğinden bahisle, davanın taraflar arasındaki boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK. nun 166/2. maddesine göre; “Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.”. ... Somut olayda, işbu nafaka davası 19.11.2012 tarihinde...Mahkemesinde (Aile Mahkemesi Sıfatıyla), boşanma davası ise 10.01.2013 tarihinde ....Mahkemesinde açılmış olduğuna göre; birleştirme talebi ikinci davada değil, ilk açılan davada istenilmiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

                ile birleştirilmiş, kocanın açtığı boşanma davası reddedilmiş, kadının açtığı nafaka davası ise kabul edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (koca) tarafından, birleştirilen nafaka davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakanın miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle koca tarafından açılan boşanma davası reddedilip, kadının açtığı birleştirilen nafaka davası kabul edilerek, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiğine göre, "kararın kesinleşmesinden sonra devamına" karar verilmiş olan nafakanın, yoksulluk değil, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre tayin edilen tedbir nafakası olduğunun kabulü gerekmesine göre, davacı-davalı (koca)'nın bu yöne ve diğer yönlere ilişkin temyiz...

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat ile nafaka işleğine ilişkindir. Davacı kadın, 02.03.2010 tarihinde açtığı... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2010/41 Esas sayılı boşanma dosyasının dava dilekçesinde "ayrı yaşamakta haklı olduğu halde davalı eşinden nafaka talebinin bulunmadığını ve bulunmayacağını" beyan etmiş, tazminat haklarını ise saklı tuttuğunu belirtmiştir. Eldeki dava dosyasında ise 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 20.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat istemiştir. Davacının boşanma dava dosyasında davalıdan nafaka istemediğini açıklaması, nafaka isteğinden feragat niteliğindedir. Bu beyan davacıyı yoksulluk nafakası konusunda bağlar....

                      UYAP Entegrasyonu