WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

    Mahkemece; dava konusu taşınmazların mal rejiminin tasfiyesine konu edilebilecek evlilik içinde edinilmiş mal olmayıp kişisel mal niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 07.07.2007 tarihinde evlenmişler, 22.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.03.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/223 Esas sayılı boşanma davası ile Bucak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/276 Esas sayılı mal rejiminin tasfiyesi davalarını takip ettiğini, davalıyla aralarında düzenlenen vekalet ücret sözleşmesi uyarınca boşanma davası için 5.000,00 TL, mal rejiminin tasfiyesi davası için mahkemece hükmedilecek bedelin %10'unun vekalet ücreti olarak kararlaştırıldığını, ancak sonradan tarafına bilgi vermeden davalının davalarından feragat ettiğini ve kendisini haksız yere azlettiğini ileri sürerek, şimdilik 25.000,00 TL vekalet ücret alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Dava dilekçesi meşruhatlı davetiye ile davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. YEREL MAHKEME KARARI: Bucak 1....

      Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir....

        Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlardan 2 nolu bağımsız bölüm nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde alacak, 11 nolu bağımsız bölüm nedeniyle ise mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının daha önce Aksaray 1.Aile Mahkemesinin 2017/142 Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açtığı, 17/05/2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragati nedeni ile davanın reddine karar verildiği, işbu kararın davacı tarafça feragat beyanının fesada uğratıldığından bahisle istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu iddianın hadise şeklinde incelenmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemenin 2017/1117 Esasına kaydedildiği ve davanın takip edilmemesi nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verilerek işbu kararın kesinleştiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının münhasıran davacının 17/05/2017 tarihli feragat beyanının iptaline ilişkin olmadığı gibi davacının feragatteki iradesinin sakatlandığını da ispat edemediği, dolayısıyla 17/05/2017 tarihli feragatin geçersizliğinin kabul edilemeyeceği, hal böyle olunca davacının yeniden açtığı mal rejiminin tasfiyesi davasının reddi...

          Eşler, 01.06.2012 tarihinde evlenmiş, 27.08.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 05.05.2016 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Dava konusu .... ....San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Kayalar Oto. Nakl. Müteahhitlik Tic. Ltd. şirketlerine evlenmeden önce davalı eş ortak olduğundan davalının kişisel malıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179). Kişisel mal niteliğindeki şirket üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından şirket geliri edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir....

            Dava, evlilik birliğinin boşanma nedeniyle sona ermesine dayalı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Bir başka anlatımla, bu nitelikteki davalarda 6100 sayılı HMK yerine konuyla ilgili özel düzenlemelerin yer aldığı 4721 sayılı TMK'nın 214. maddesindeki yetki kuralı geçerlidir. Ne var ki, TMK'nın 214/2. maddesindeki yetki kuralı kesin nitelikte bulunmayıp HMK'nın 19/(2). ve 116. maddeleri uyarınca cevap süresi içinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gereklidir....

            K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

              bu mal varlığının 01/01/2002 tarihinde sonra edinilmesi sebebi ile edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, 2 adet dükkan ve 1 adet aracın boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişiye devredildiği, bu nedenle boşanma davasının açıldığı tarihte halen davalı adına kayıtlı olan işbu mal varlığının tasfiyeye tabii tutulmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, zina nedeni ile verilmiş bir boşanma kararı da olmaması sebebi ile TMK 236/2 maddesinin uygulanma ihtimalinin olmadığı, mal varlığının muhtemel karar tarihindeki değerlerinin yarısı üzerinden davanın kabulünün de doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu